Sezgin Tanrıkulu: “Haber Yapanların Tümü Neredeyse Takip Ediliyor Ve Nefes Alamaz Durumdalar"

Sezgin Tanrıkulu: “Haber Yapanların Tümü Neredeyse Takip Ediliyor Ve Nefes Alamaz Durumdalar"
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla “Türkiye'de yazılı basın, görsel basın, sosyal medya kullanıcıları ve haber yapanların tümü neredeyse takip ediliyor ve nefes alamaz durumdalar. Bu sadece belli bir bölgeye ait değil veya bir medya türüne ait değil. Herkes büyük baskı altında ve medyanın yüzde 90'ınından daha fazlası hükümetin kontrolü altında. Geçen yıl, 77 gazeteci saldırıya uğradı. Yine geçen yıl 40 gazeteci çeşitli nedenlerle mahkum oldu. Yine geç

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla “Türkiye'de yazılı basın, görsel basın, sosyal medya kullanıcıları ve haber yapanların tümü neredeyse takip ediliyor ve nefes alamaz durumdalar. Bu sadece belli bir bölgeye ait değil veya bir medya türüne ait değil. Herkes büyük baskı altında ve medyanın yüzde 90'ınından daha fazlası hükümetin kontrolü altında. Geçen yıl, 77 gazeteci saldırıya uğradı. Yine geçen yıl 40 gazeteci çeşitli nedenlerle mahkum oldu. Yine geçen yıl 26 gazeteci tutuklandı ve 119 gazeteci gözaltına alındı ve haklarında dava açılan, soruşturma açılan gazetecilerin sayısı 169. Böyle bir kara tablo içerisinde Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyoruz” dedi.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın özgürlüğüne ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Raporda, şu ifadelere yer verildi:

“BASINI SERMAYENİN KONTROLÜNE ALMA ÇABALARI AKP İKTİDARLARI DÖNEMİNDE GEÇEN 21 YILDA OLANCA HIZIYLA SÜRDÜ”

“12 Eylül döneminde başlayan basını sermayenin kontrolüne alma çabaları AKP iktidarları döneminde geçen 21 yılda olanca hızıyla sürdü. "Muhalif olmasına gerek yok, gerçeği yazıyorsa, biat etmemişse, bizden değilse teröristtir" yaklaşımı hakim kılındı. Bu yaklaşım ve Türkiye’de gazetecilerin nelerle karşılaştığı iki olayda yeterince görülüyor. Birincisi kamuya açık atama kararları ve rüşvet haberleri nedeniyle TMK uyarınca tutuklanan gazeteciler, ikincisi ise geçtiğimiz günlerde yine rüşvet haberi nedeniyle Gazeteci Seyhan Avşar hakkında soruşturma açılması (sahte erişim engeli kararı da Türkiye’de Yargının içine düştüğü durumun net bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor)…

“RSF TARAFINDAN HAZIRLANAN 2023 DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENDEKSİ’NDE TÜRKİYE 165. SIRADA YER ALDI”

Fırat Can Aslan ise Terörle Mücadele Kanunu’nun 6/1. maddesi uyarınca 25 Temmuz 2023 tarihinde tutuklandı. Aslan, "Terörle Mücadele görev almış kişileri hedef göstermek" iddiasıyla tutuklanan ilk gazeteci oldu… (Aslan, 31 Ekim 2023 tarihinde ilk duruşmada beraat etti.) Gerçek Gündem Editörü Furkan Karabay ise yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin haberleri nedeniyle 29 Aralık 2023 tarihinde tutuklandı. Karabay, TMK’nın 6/1. maddesi uyarınca tutuklanan ikinci gazeteci oldu. Gazeteci Seyhan Avşar hakkında geçtiğimiz günlerde, uyuşturucu baronunun serbest kalması için adamlarının Adalet Bakan Yardımcısı ile temasa geçtiği haberi nedeniyle soruşturma açıldı. Avşar, 5 Ocak günü sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımla hakkında soruşturma açıldığını duyurdu.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) tarafından hazırlanan 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, gazetecilere yönelik toplu tutuklamalar ve basın özgürlüğünü tehdit eden sosyal faktörler nedeniyle 16 sıra birden gerileyerek 165. sırada yer aldı.

“RAPORA GÖRE, GAZETECİLİK HER ON ÜLKEDEN YEDİSİNDE “KÖTÜ”, YALNIZCA ÜÇ ÜLKEDE TATMİN EDİCİ DURUMDA”

RSF, ülkelerin basın özgürlüğü durumunu "Siyasi Gösterge', "Ekonomik Gösterge', "Hukuki Gösterge', "Sosyal Gösterge" ve "Güvenlik Göstergesi" üzerinden değerlendiriyor. 3 Mayıs (2023) Dünya Basın Özgürlüğü Gününde yayınlanan rapora göre, 31 ülkede basın özgürlüğü "çok ciddi', 42 ülkede "zor', 55 ülkede "sorunlu', 52 ülkede ise "iyi" veya "tatmin edici" olarak tanımlandı. Rapora göre, gazetecilik her on ülkeden yedisinde “kötü”, yalnızca üç ülkede tatmin edici durumda. Türkiye, 2002 yılında 99. sırada iken, 2016’da 151., 2017’de 155., 2018 ve 2019’da 157., 2020’de 154., 2021’de 153., 2022’de 149. sırada yer almıştı. (2022 yılında puanın bir önceki yıla göre yükselmesi "basın özgürlüğünün gelişmesinden" değil, Belarus’un beş basamak gerilemesinden kaynaklanıyor…)

“2017 YILINDA 38 PUAN İLE "KISMEN ÖZGÜR" KATEGORİSİNDE YER ALAN TÜRKİYE, 2018 YILINDA 32 PUANA DÜŞEREK "ÖZGÜR OLMAYAN" ÜLKELER ARASINA ALINMIŞTI”

Türkiye’nin son yıllarda otoriterleştiği saptaması yapılan raporda, basın kuruluşlarının yüzde 90 oranında iktidar kontrolünde olduğunu belirtildi. Son genel seçimlere giden süreçte basın ve sosyal medya üzerinde artan devlet baskısına dikkat çekilerek oluşan ekonomik düzenin muhalif basını baskı altına almak için bir araç olarak kullanıldığı vurgulandı.

Freedom House Dünyada Özgürlükler Raporu’nda ise ülkeler, "siyasal katılım', "seçim süreçleri', "ifade özgürlüğü', "örgütsel haklar" ve "hukukun üstünlüğü" gibi farklı konu başlıklarıyla inceleniyor. Freedom House’un "2023 Dünyada Özgürlükler Raporu'nda Türkiye, 2022’de olduğu gibi 32 puan ile "özgür olmayan ülkeler" kategorisinde yer aldı. 2017 yılında 38 puan ile "kısmen özgür" kategorisinde yer alan Türkiye, 2018 yılında 32 puana düşerek "özgür olmayan" ülkeler arasına alınmıştı.

“2023 RAPORUNA GÖRE, 195 ÜLKEDEN 84’Ü ÖZGÜR, 54’Ü KISMEN ÖZGÜR, 57’SİÖZGÜR OLMAYAN ÜLKE KATEGORİSİNDE…”

Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiği 2018 yılında özgürlükler endeksindeki puanının da düşmesi başkanlık sisteminin otoriterleşmeyi de beraberinde getirdiğini gösteriyor. 2023 raporuna göre, 195 ülkeden 84’ü özgür, 54’ü kısmen özgür, 57’si özgür olmayan ülke kategorisinde… Freedom House ayrıca "Freedom on the Net" raporuyla ülkeleri internet özgürlükleri açısından da değerlendiriyor. Bu endekste ülkeler, internete erişim, içerik kısıtlama ve kullanıcı hakları kısıtlama kriterleri bağlamında ölçülüyor. 2022 internet özgürlüğü raporunda değerlendirilen 70 ülke arasında 17’i özgür, 32’i kısmen özgür ve 21’i özgür olmayan olarak sınıflandırıldı. Türkiye bu endekste "özgür olmayan ülke" olarak sınıflandırıldı.

2021’de 34 olan puanını 2022’de 32’ye düşüren Türkiye hakkında raporda özellikle kamuoyunda "Dezenformasyon Yasası" olarak bilinen 7418 sayılı "Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" kapsamında internet kullanımı ve bilgiye erişim bağlamında yaşanan gerilemeye referans verildi. Tutuklanan Gazeteciler: 29 Aralık 2023 itibariyle Türkiye'de 13'ü hükümlü en az 38 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde bulunuyor.”

“TÜRKİYE, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA DÜNYADA 165'İNCİ SIRADA VE HER YIL ÇOK DAHA GERİYE GİDİYOR”

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, şunları kaydetti:

“Çalışan, çalışmayan baskı altında olan, işsiz, cezaevinde olan, mahkum olan bütün gazetecilerin gününü kutluyorum. Çalışan gazeteciler günü ama Türkiye'de basın özgürlüğü büyük baskı altında. Tıpkı ifade ve düşünce özgürlüğü gibi. Türkiye Freedom House'un verilerine göre; özgür olmayan ülkeler kategorisi içerisinde. Yine Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün raporlarına göre de Türkiye, basın özgürlüğü konusunda dünyada 165'inci sırada ve her yıl çok daha geriye gidiyor. Sadece geçtiğimiz haftaya bakarsak gazeteciler; rüşvet ve yolsuzluğa ilişkin haberler yaptığı için gözaltına alındı. Sadece tutanakları yayınladığı için gözaltına alındılar ve tutuklandılar.

“HABER YAPANLARIN TÜMÜ NEREDEYSE TAKİP EDİLİYOR VE NEFES ALAMAZ DURUMDALAR”

Türkiye'de yazılı basın, görsel basın, sosyal medya kullanıcıları ve bununla ilgili haber yapanların tümü neredeyse takip ediliyor ve nefes alamaz durumdalar. Bu sadece belli bir bölgeye ait değil veya bir medya türüne ait değil. Herkes büyük baskı altında ve medyanın yüzde 90'ınından daha fazlası hükümetin kontrolü altında.

Geçen yıl, 77 gazeteci saldırıya uğradı. Yine geçen yıl 40 gazeteci çeşitli nedenlerle mahkum oldu. Yine geçen yıl 26 gazeteci tutuklandı ve 119 gazeteci gözaltına alındı ve haklarında dava açılan, soruşturma açılan gazetecilerin sayısı 169. Böyle bir kara tablo içerisinde Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyoruz. Ben tekrar dayanışma duygularımı ifade ediyorum. Basının özgür olduğu, düşünce ve ifadenin özgür olduğu bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

ANKA Haber Ajansı