Remziçayır: "Kaşıkla Verip Kepçeyle Alan Bir Anlayış Göreceksiniz"

Remziçayır: "Kaşıkla Verip Kepçeyle Alan Bir Anlayış Göreceksiniz"
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, seçim sonuçlarına ilişkin "Halk 'Halimizden memnunuz' dedi. En azından yarısından bir fazlası. Şu anda görünen nedir? Kaşıkla verip kepçeyle alan bir anlayış göreceksiniz. Hala şu gün olmuş hükümet kurulmuş kur korumalı mevduata bir söz yok. Dolar yükseliyor, euro yükseliyor, döviz yükseliyor, faiz yükseliyor. Kim için yükseliyor? Bu oyunun kazananı kim? Parası olanlar. Parası olmayan dar gelirliler, işçiler, köylüler, emekliler, onların bu konuda herhangi bir ka

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, seçim sonuçlarına ilişkin "Halk "Halimizden memnunuz" dedi. En azından yarısından bir fazlası. Şu anda görünen nedir? Kaşıkla verip kepçeyle alan bir anlayış göreceksiniz. Hala şu gün olmuş hükümet kurulmuş kur korumalı mevduata bir söz yok. Dolar yükseliyor, euro yükseliyor, döviz yükseliyor, faiz yükseliyor. Kim için yükseliyor? Bu oyunun kazananı kim? Parası olanlar. Parası olmayan dar gelirliler, işçiler, köylüler, emekliler, onların bu konuda herhangi bir karı, geleceği var mı? Yok” dedi. Ben buradan hükümete derhal bir öneride bulunuyorum. Derhal kur korumalı mevduattan Türkiye'nin vazgeçmesi lazım" dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, bugün partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Seçim sonuçlarını değerlendiren Çayır, şunları söyledi:

"BU HÜKÜMETİN MİLLETİMİZ İÇİN MUTLAK ANLAMDA BAŞARILI OLMASINI İSTERİZ"

"Yüce Türk milleti, yeni bir hükümet kuruldu. Vardınız sandığa tercihinizi ortaya koydunuz. Koyduğunuz tercih doğrultusunda şu an bir hükümet kuruldu. Kurulan hükümetin ve verdiğiniz kararın milletimiz için, sizin için, bizim için, insanlık için, ümmet için, Türk İslam coğrafyası için hayırlara güzelliklere, iyi gelişmelere vesile olsun inşallah ve hükümeti de sizin kararınızı da tebrik ediyorum. Siyaset ve demokrasi bunu gerektirir. İnsanlar hiçbir zaman milletin sözünün üstüne söz söyleyemezler. Bu hükümetin milletimiz için mutlak anlamda başarılı olmasını isteriz.

"TÜRKİYE BÜTÜN SEÇİM DÖNEMLERİNDE AYNI TABLOYLA KARŞI KARŞIYA"

Acı reçete elbette Türkiye'yi beklemektedir bunu farkındayız. Türkiye bütün seçim dönemlerinde aynı manzarayla, aynı tabloyla karşı karşıya. Hükümet eden güç, boca yapar bütün parayı devletin bütün imkanlarını kullanır, hazinede para kalmaz sadece seçim odaklı bir ekonomik gündeme girer, kazanmak dışında hiçbir düşünceleri yoktur. Sadece bu hükümet için söylemiyorum. Gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin yaptıkları bu. Sonra dönerler tam takır bir hazine, millete gerçekleri söylemezler, hakikatleri ifade etmezler ondan sonra zam üzerine zam. Arkasından zorluklar başlar. Yani kendi ekseni etrafında dönen bir dolap beygiri gibi Türkiye'yi döndürüp dururlar.

"BU KAFAYLA, BU ANLAYIŞLA EĞER DEĞİŞİKLİK GÖSTERMEZLERSE TÜRKİYE'NİN BİR BUÇUK İKİ YILI, ÜÇ YILI GÖRME ŞANSI YOK"

Artık Türkiye'nin şapkasınıönüne koyup gerçekler ışında bir geleceği kurması gerekir. Ama buradan iddia ediyorum kim ne diyorsa desin; yeni seçimden çıktık bu kafayla, bu anlayışla bu yapılanlarla eğer değişiklik göstermezlerse eğer ray değiştiremezlerse, eğer tavır geliştiremezlerse Türkiye'nin bu şartlarda bir buçuk yılı iki yılıüç yılı görme şansı yok. Borçla borcun ödendiği bir sistem uzun süre yaşayamaz. Kaldı ki muhataplarınızla oluşturduğunuz ilişki güven üzerinedir. Eğer o güveni kaybederseniz "Ben borcumu ödeyemiyorum" noktasına geldiğinizde işinizin yavaş yavaş başkalaştığını göreceksiniz.

"KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALAN BİR ANLAYIŞ GÖRECEKSİNİZ"

Halk "Halimizden memnunuz" dedi. En azından yarısından bir fazlası. Şu anda görünen nedir? Kepçeyle almaya devam eden bir anlayış göreceksiniz. Kaşıkla verip kepçeyle alan bir anlayış göreceksiniz. Hala şu gün olmuş hükümet kurulmuş, kur korumalı mevduata bir söz yok. Dolar yükseliyor, euro yükseliyor, döviz yükseliyor, faiz yükseliyor. Kim için yükseliyor? Kim kazanıyor? Bu oyunun kazananı kim? Parası olanlar. Parası olmayan dar gelirliler, işçiler, köylüler, emekliler, onların bu konuda herhangi bir karı, geleceği var mı? Yok. Ben buradan hükümete derhal bir öneride bulunuyorum; serbest piyasa fiyatları belirler, serbest piyasa döviz kurunu belirler, arz ve talep orada terazidir. Bunlar şu an eğer serbest bir ekonomiyi savunuyorsanız, devlete dayalı bir ekonomi veya karma bir ekonomiyi Türkiye'ye uygulamaya çalışıyorsanız onun da adını koyarsınız, onun da gerekleri var. Ama hem serbest piyasa diyeceksiniz hem emirle dövizi durduracaksınız. Böyle bir şey yok. Alım gücü, verim gücü alan ve satan piyasayı, fiyatı belirler. Bu iş böyledir. Onun için de derhal kur korumalı mevduattan Türkiye'nin vazgeçmesi lazım. Son iki üç günde zengine verilen paranın haddi hesabı yok. Eğer bu şekilde döviz yükselmeye devam ederse bankada parası olan zenginlerin fakirlerden aldıkları yani Hazine’den aldıkları paranın ucu bucağı görülmez.

"HİÇBİR ZMAAN HÜKÜMETİ TOPTAN KARALAYIŞ VEYA TOPTAN KABUL EDİCİ DEĞİLİZ"

Biz Türkiye'nin gelecekte kendi ayağıüzerinde duran, çocuklarının başka gelecek aramadığı kendi vatanında ve kendi toplumunda kendi istikballerini kurduğu bir dünya ve Türkiye istiyoruz. Bunun için de de muhalefet olarak körü körüne bir şeyler söylemek yerine gerçeklere dayalı, doğruya doğru yanlışa yanlış demeyi temel düstur kabul etmişiz. Hiçbir zaman hükümeti toptan karalayışı veya toptan kabul edici değiliz. Doğrularına sahip çıkacağız, doğrularına teşvik edici olacağız, yanlışlarını da söyleyeceğiz ki yanlışlarından dönsünler.

"ESKİDEN ASGARİÜCRETLİNİN BİRKAÇ TANE KURBAN ALDIĞI BİR DÖNEMDEN ŞU AN KURBAN KESEMEYECEĞİ BİR DÖNEME DOĞRU GİDİYORUZ"

Bayram geliyor. 30 Haziran'da biz bayrama gireceğiz. Kurban Bayramı. Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun. Ağız tadımızı bozmasın. Allah gücü kuvveti yerinde olmayanlara güç kuvvet versin ama geçmişten bu tarafa şöyle bir göz attığımızda asgari ücretin kurban karşısında dahi nasıl eridiğini çok açık net görebilirsiniz. Alım gücünün ne kadar aşağılara doğru nasıl indiğini ve gerilediğini çok rahatlıkla müşahede edebilirsiniz. Eskiden asgari ücretlinin birkaç tane kurban aldığı bir dönemden şu an kurban alamadığı, kurban kesemeyeceği bir döneme doğru gidiyoruz. Bu gerçekle bu millet ne yazık ki yaşamak zorunda bırakıldı. Ben bütün olumsuzluklara rağmen inşallah Türkiye'nin bu badireden bu çukurdan bu tünelden çıkmasını umut ediyorum. Kafaları değiştirirlerse, anlayışları değiştirirlerse, başkalarını düşman ilan etmezlerse, kendilerine oy verenleri Müslüman, vermeyenleri gavur ilan etmezlerse, oy verenleri bu ülkenin has evladı vermeyenleri üvey evladı ilan etmezlerse Türkiye kazanır. Değiştirmezlerse ne olur işte yaşadıklarımızı tekrar tekrar görmeye devam ederiz. Bu kafalar sırf bir oy uğruna sırf kazanmak uğruna ikiye böldü bu milleti. Kimse kahraman falan değil. Kimse buradan kendisine bir hikaye de çıkarmasın. Yarın tarih yazacak. Milleti birbirine düşürmenin anlamı yok bir oy için. Dağdaki PKK'lılar dağdaki caniler ne yazık ki üzülerek ifade edeyim sanki bilinçli bir şekilde seçime müdahale ettiler. PKK seçimin sonucunu belirledi ve buna da çanak tutanlar alkış tutanlar oldu."

ANKA Haber Ajansı