İmamoğlu: “Yakında Bizim Dilimizi, Literatürümüzü, Terminolojimizi Kullanmaya Başlayacaklar”
Haber: OKTAY YILDIRIM - Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) kuruluşu İSKİ’nin Fatih bölgesinde taşkın ve sel riskini sona erdirecek Fatih Samatya Yağmursuyu Tüneli projesinde TBM’ler düzenlenen törenle kazı işlemlerine başladı. Konuşmasında İstanbul’a altyapıya en çok yatırım yapılan dönemini yaşattıklarını belirten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu şehrin ezberini bozan bizler, bu şehrin halkçı, devletçi ve gerçekten insanını düşünen bizler vaat setlerini bile değiştirdik, değiştireceğiz, vaat setlerini bile. Kamuya yatırım ve kamu anlayışını da değiştireceğiz. Yakında bizim dilimizi, literatürümüzü, terminolojimizi kullanmaya başlayacaklar, kullansınlar. Amacımız zaten onların da iyileşmesi” dedi.
İBB’nin köklü kuruluşu İSKİ, artan nüfusa ek olarak yoğun yağışlarda kesit yetersizliği sebebi ile bölgede sık sık su taşkınları yaşayan Fatih’e 503 milyon TL’lik yatırımla 2,5 kilometre uzunluğa sahip Samatya Yağmursuyu Tüneli projesini başlattı. Vatan Caddesi, Aksaray Meydanı, Namık Kemal Caddesi, TCDD Altgeçidi, Org. Abdurrahman Nafiz Gürman Caddesi, Samatya Devlet Hastanesi Önü, TCDD Alt Geçidi gibi ana arter nitelikli önemli noktaları ve bağlantılı oldukları cadde/sokaklarda taşkın sorununu tarihe gömecek projede TBM’ler (tünel açma makinesi) İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldığı törende çalışmalarına başladı. Programda CHP Parti Meclisi Üyesi Mahir Yüksel, CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Sarıyer Belediye BaşkanıŞükrü Genç ve CHP Fatih Belediye Başkan Adayı Mahir Polat, İmamoğlu’na eşlik etti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, törende şunları söyledi:
“ARI GİBİ YER ALTINDA ÇALIŞTIK: Bu yer altına yapılan yatırımın ne kadar önemli olduğunu elbette yapılırken hissetmiyorsunuz. Yapıldıktan ve hayata geçtikten sonra hayatınızdaki bir kısım tehditlerin ortadan kalktığında ya da ulaşım gibi özellikle ulaşım gibi metroyla ilgili yapılan yatırımlarda hayatın kolaylaştığında aslında farkına varabiliyor. Bu kapsamda yer altında İSKİ'nin yaptığı yatırımlarda çok ama çok kıymetli. Tabiri caizse yer altına bir tünel açma makinesi daha indiriyoruz. TBM diye tanımlanan uluslararası ismi olan bu makineye ben yeraltı solucanı diyorum, muhteşem bir icat. Bu makine bizim 2019’dan bu yana yaptığımız hizmetlerle ilgili özellikle bir simge. Çünkü tabiri caizse arı gibi yer altında çalıştık… Kimi yerde metro çalışmaları, kimi yerde İSKİçalışmaları, kimi yerde fen işleri, altyapı ile ilgili çalışmalar, bütün bunlar kılcal damarlar yüzlerce kilometre, neredeyse bir kısım atık su, yağmur suyla ilgili atılımları da kattığınızda binlerce, on binlerce kilometre içme suyu kattığınızda isale hatlarını böylesi bir çalışmayı ortaya koymanın keyfini ve gururunu yaşıyorum. Çünkü İstanbul buna çok muhtaç.
ATIK SUYUN DENİZE AKIŞINI SEYRETTİLER: Biz aynen hayatta fani olmak gibi bu görevlerin de gelip geçici olduğunu gerçekten bilen insanlarız. Bulunduğunuz dönemi en ahlaklı, en faydalışekliyle hizmet etmenin ve ahlaklı bir duruşla zihinlerde kalmanın çok daha kıymetli olduğunu, her şeye bedel olduğunu bilen bir kültürün temsilcileriyiz. Durumu idare etmedik, insanların gözünü boyamadık. Ne yapabiliyorsak onu paylaştık. Yapılamayacak bir iş var ise onu da dertleşerek anlattık. Tamamen duruşumuz budur. İşin engellenme gayretlerine rağmen nasıl işleri başardığımızı vatandaşlarımıza lütfen bütün dostlarımız anlatsın. Yıllarca bu eşsiz şehrin denizine, kanalizasyon akarken seyrettiler. Burnumuzun dibinde, yani boğazda. İstanbul Boğazı'nda onlarca noktasından Marmara Denizi'nin onlarca noktasından atık suyun denize akışını seyrettiler. Bunlar öncelenseydi çoktan biterdi. Dediğimiz makine yeni icat olmadı. 60-70-80 yıldır neredeyse benzer teknolojiler dünyanın her yerinde ve şehrimizde de kullanılıyor.
MİLATTAN ÖNCE DEĞİL EKREM İMAMOĞLU VE ARKADAŞLARINDAN ÖNCE: Biz sel baskınlarını, su baskınlarını dert edindik. Büyük can ve mal kayıplarını yaşarken bu şehir, seyirci olanların o ihmallerini biz kendi dönemimizde kapattık ve ihmalin yerine hizmeti getirdik. ‘Birkaç gün konuşulur sonra unutulur’ demedik bu tür trajik olaylara biz can kulağıyla geçmişe baktık. Bu yaşananlar bize yakışmıyor. Dünyanın 21. yüzyılda göz bebeği olan İstanbul, bu görüntüleri hak etme şansı yok, bu görüntüler milattan önce değil. Bu görüntüler Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarından önce, daha dün.
130 NOKTADA BASKINLARIN ÖNÜNE GEÇTİK: 2019’dan önce yaşanan bu görüntüleri ortadan kaldırmak adına onların yaptığı gibi İstanbul'u ya da geleceğini hiçe saymak yerine altyapı konusunu sağlıklı ve güvenli bir biçimde ele alarak çocuklarımıza yaşanabilir bir kent sunma konusunda azami gayret içerisinde olduk. Bakın 2019’dan bu yana yaklaşık 49 milyar lira altyapı yatırımı yaptık. Bu yağmur suyu, atık suyla ilgili yapılan bu yatırımlar işte 130 noktada baskınların, sel ve su baskınlarının önüne geçti.
BAKANA GİTTİK, BAKAN YARDIMCISINA YOLLADI, ORADAN DA KURUM’A GİTTİK. SONUÇ, VEREMEYİZ DEDİLER: Dün bir iş dünyası ile olan sohbetimde trajik bir olayı daha anlattılar. İller Bankasıüzerinden Küçükçekmece Belediyesi sınırlarında bulunan ve daha yakın zamanda yaşadığımız bir kısım sel baskınlarının yaşandığı Atatürk Mahallesi'nden İkitelli'ye uzanan eski bir dere yatağının üstüne yapılan yapılaşmalar ve sanayi tesislerinden kaynaklanan bu alanda çok acil bir tünel inşaatı başlatılması hususunda karar verdik. Hem kamulaştırma hem de oradaki derenin açığa çıkarılmasıyla ilgili çok yıkım yapılması gerektiğinden ancak bu işi çok hızlı tünelle aşacağımız noktasında bir karar verdik. Hızımızı daha da arttırmak adına İller Bankasıüzerinden oluşmuş bir alacak kaynağıüzerinden alacak diyorum bakın yani temin edebilecek bir fırsat varken bunu alırsak burayıçok daha hızlı yani programımıza koyacağız. İhaleye çıkacağız dedik ama çok daha hızlı yaparız. O bölgenin sanayicileriyle, OSB ve çevresindeki sanayicilerle tesadüfen karşılaştığımda şunu anlattılar: Konuştuk, Bakan’a gittik. Bakan bizi Bakan Yardımcısı’na yolladı. Oradan Kurum’a gittik… Ama sonuç ne? Veremeyiz dediler.
TAŞKINI KÜÇÜKÇEKMECE'NİN TARİHİNDEN SİLECEĞİZ: Biz ne yaptık geçmişten beri. Şaşırmadık. Sadece dile pelesenk olmuş. ‘Allah bunlara akıl versin’, ‘Allah bunlarııslah etsin’ deyip geçiyorum. Ama biz işimize bakıyoruz. İhalemizi bitirdik ve işimize bakıyoruz. Oradaki son kalan o su baskını alanını da hızlıca fazla değil bir yılı geçmez taşkını Küçükçekmece'nin tarihinden sileceğiz. Bunu da buradan söyleyelim. Ayıptır, yazıktır, günahtır. ‘Efendim şunu şuraya taşıyacağız, bunu buraya taşıyacağız’. Sanki gökyüzünden bir İstanbul inmiş, yeni bir İstanbul gelmiş gibi konuşacaklar. İyi projeleri varsa dinleriz, bakarız ve inceleriz. Faydalanırız da. Bu şehrin ezberini bozan bizler, bu şehrin halkçı, devletçi ve gerçekten insanını düşünen bizler vaat setlerini bile değiştirdik, değiştireceğiz, vaat setlerini bile. Kamuya yatırım ve kamu anlayışını da değiştireceğiz. Yakında bizim dilimizi, literatürümüzü, terminolojimizi kullanmaya başlayacaklar, kullansınlar. Amacımız zaten onların da iyileşmesi.
BİR KISIM İNSAN KAZANMAYI UNUTTU, 16 MİLYON İNSANIMIZ KAZANMAYA ALIŞTI: 1-2 saatte 100-120-150 kilo yağışlar gördük. Açık söyleyeyim biraz heyecan duymuyor değilim. Ama heyecanım her yağmurdan sonra azalıyor. Bazen Can Bey'i arıyorum. Bazen AKOM'u arıyorum. ‘Hiçbir şey yok Sayın Başkan’ım’ cevabını alıyorum. İnsanlar gayet mutlu, huzurlu. Yahu 3-3,5 senede bu değişebiliyor. Düşünsene bu şehir, bu akıl ve bu anlayışla 15-20 senede neler neler kaybetti. Bu şehir çok şey kazanabilir. Kazanacak, kazanmaya ve şehirde yaşayan insanlarına kazandırmaya, bu insanlara alıştırdı. Bir dert var. Bir kısım insan kazanmayı unuttu. Onlar sıkıntıdalar. Ama kocaman 16 milyon insanımız kazanmaya alıştı. Ve biz onları kazandırmaya, bu milletin parasını yine millete harcamaya devam ediyoruz. Şart olsun ki devam edeceğiz.
KANAL MANAL DİLLERİNDEN UÇTU GİTTİ: 2500 kilometre atık su ve yağmur suyu inşaat inşa ettik. Bu aynı zamanda atık suyla yağmur sularını birbirinden ayırma anlamına geliyor. Ayırmaya da devam ediyoruz. Bu neyi sağlıyor? Atık su arıtma tesislerimizdeki enerji tasarrufu anlamına geliyor. Bu milyarlarca lira az bir maliyet. Çevreyi de koruyoruz. Aynı zamanda atık sudan ayırınca yağmur suyunun doğal su kaynaklarına erişmesini sağlıyoruz. İstanbul su toplama havzalarıyla suyunu kazanan nadir şehirlerden biri. Bizim şehrimizin ortasından koca nehirler akmıyor. Bizim şehrimizin ortasından dünyalar güzeli İstanbul Boğazı geçiyor. Onu ikilemek istediler. Kanal manal dillerinden uçtu gitti. Hani bizde de ikili derler ya biraz öyle oldu bu iş. Unuttu. Unuttular yani dil yok konuşamıyorlar. İstanbul'un gündeminde olmayan hiçbir şey onların da gündeminde yokmuş. Ya az mı bağırdınız Meclis’te? Size gidi sizi, kurnazlar.
İYİ NİYETLE, DOĞRU AKILLA, GÜZEL AHLAKLA ÇALIŞINCA BÜTÇENİN BEREKETİ ARTAR: Bilin ki gördüğünüz bu projelerin yanı sıra yerin altında da yatırım yapıyoruz. İstanbul'un tarihinde hiç olmadığı kadar yatırım ve icraat yapıyoruz. Onları göremezsiniz ama hayatınız bu yatırımlarla kolaylaştırır. Yatırım ve icraat demiştik. En önemli sebebi ne biliyor musunuz? İsraftan kurtardık bu şehri. Bu şehrin kasasına bereket getirdik. Milletimizin şehrinde milletimizin hayatını güzel geçirmek için yaşadığı bu kadim şehirde her kuruşunuza bereket getirdik. Onlar kötü yönettikleri enflasyonla, ekonomiyle yarattıkları enflasyon canavarıyla, döviz artışlarıyla, milletin cebindeki parayı küçültürken, yok ederken biz de buna karşıİstanbul'da israfı yok ederek, bereket getirerek kaybınızdan biraz olsun nefes almanızı sağlama gayreti içerisinde olduk. İyi niyetle, doğru akılla, güzel ahlakla çalışınca bütçenin bereketi artar kardeşim.”
ANKA Haber Ajansı