İmamoğlu: "Kadının Hakkı Olan Eşitlikçi Ve Adil Konumu Mutlaka Yakalamalıyız"

İmamoğlu: "Kadının Hakkı Olan Eşitlikçi Ve Adil Konumu Mutlaka Yakalamalıyız"
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi"nde konuştu. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Kadınlar, içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek, birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır" sözünü hatırlatan İmamoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, neredeyse 100 yıl önce bu sözü söylemiş, ama biz hala o sözün gereğini yerine getirememişiz. Kamuda ve özel sektörde çalışan kadın sayısı yetersiz. Siyasette de benzer bir

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi"nde konuştu. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Kadınlar, içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek, birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır" sözünü hatırlatan İmamoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, neredeyse 100 yıl önce bu sözü söylemiş, ama biz hala o sözün gereğini yerine getirememişiz. Kamuda ve özel sektörde çalışan kadın sayısı yetersiz. Siyasette de benzer bir durumun yaşandığına dikkat çekmek istiyorum. Kadının hakkı olan eşitlikçi ve adil konumu mutlaka yakalamalıyız. Ancak o zaman toplum, çağdaş gelişmeyi sağlamış ve daha ileriye, daha güzele bakabiliyor diyebiliriz" dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nin (YKKD) Beşiktaş’ta bir otelde düzenlediği “Gelecek İçin Kadın Gücü Zirvesi”ne, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte katıldı. Zirvenin açılışında konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:

“ULU ÖNDERİMİZ NEREDEYSE 100 YIL ÖNCE BU SÖZÜ SÖYLEMİŞ: Mustafa Kemal Atatürk ‘Kadınlar, içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek, birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır’ sözlerini hatırlatmak isterim. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, neredeyse 100 yıl önce bu sözü söylemiş, ama biz hala o sözün gereğini yerine getirememişiz. Kamuda ve özel sektörde çalışan kadın sayısı yetersiz. Siyasette de benzer bir durumun yaşandığına dikkat çekmek istiyorum. Kadının hakkı olan eşitlikçi ve adil konumu mutlaka yakalamalıyız. Ancak o zaman toplum, çağdaş gelişmeyi sağlamış ve daha ileriye, daha güzele bakabiliyor diyebiliriz.

ÖNCÜ ADIMLARIMIZ DEVAM EDİYOR: 2019 yerel seçimlerinde İBB Başkanlığına aday olurken, 3 ana unsuru ön plana çıkardık. İstanbul'un kadınlar, erkekler ve çocuklar için çok daha adil, çok daha yaşanabilir ve çok daha yenilikçi bir kent olması için çalışmaya, bütün İstanbullular huzurunda söz vermiştik. Bu sözümüzün gereği için de ilk önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde kurumsal olarak atmamız gerektiğini ve bağlı kuruluşlarında bunu net olarak göstermemiz gerektiğini elbette biliyorduk. Farklılıklarıönemseyen, fırsat eşitliğini önceleyen ve daha adil bir ortam yaratan ve aynı zamanda dahil eden bir yönetim anlayışı ile kurumlarımızı yönettik ve bundan sonra da yönetmeye devam edeceğiz. Bu, zaten açıkçası tüm çalışmalarımıza yansıdı. Öncü adımlarımız halen devam etmekte ve bu konudaki ısrarımızın daha da yukarılara taşınmasıyla ilgili gelecek hedeflerini ortaya koymaktayız.

5 YILDA KADIN ÇALIŞAN SAYIMIZI YÜZDE 40, KADIN YÖNETİCİ RAKAMIMIZI YÜZDE 100 ARTIRDIK: Yaklaşık 5 yıllık görev süremiz boyunca kadın çalışan sayısını yüzde 40, kadın yönetici rakamını da yüzde 100 oranında artırdık. Ama yetersiz olduğunu da bilmekteyiz. Bu kapsamda ilk kez kadın genel sekreter yardımcılarını atadığımızda, bunun İBB tarihinde ilk olduğunu öğrenmek, gerçekten beni çok üzmüştü. İlk olmanın sevindirmesi gerekir ama bu koşul, 2019-2020 yılında, 21. yüzyılda beni üzdü. Yani böyle bir atamayı yaparken, inanın bunu bilerek atamamıştık. Atadıktan sonra arkadaşlarım bana bunu gelip söylediğinde hem üzülmüştüm hem de şaşırmıştım. Yine kadın genel müdürleri atadığımda benzer bir durumun olduğunu öğrendik. Yine oldukça yüksek sayıda diğer kademelerdeki yöneticilerimizin pozisyonu da bundan çok farklı değildi. Tabii aynı zamanda İBB ailesi içerisinde onlarca meslekte kadının olmadığını, adeta kadına yasak bir saha gibi yönetildiğini de keşfettik. Denizcisinden metro sürücüsüne, itfaiyecisinden can kurtaranına, onlarca işte ilk kez kadınlar işbaşı yapmaya başladı. Yine metro sürücüleriyle ilgili yarın ya da öbür gün bröve törenimiz var. Hemen hemen tamamı kadın olacak mesela. 100’ün üzerinde metro sürücülerinin tamamı kadın. Hassasiyetle bu süreci yürütüyoruz. Yani fırsat verildiğinde nasıl bir saha oluştuğunu da bu anlamda görüyoruz. İşte tam da bu yönüyle kapıları açtığınızda aslında kadınlar, oradan inanılmaz bir süratle ve hızla ve uyumla sürece dahil oluyorlar. Ve bu anlamda da başarıyı da çok daha üstün bir biçimde yakaladıklarını görüyorsunuz.

KADINLARIN İŞ BAŞVURU SAYISINDA YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE ARTIŞ SAĞLADIK: Yaptığımız çalışmalar sonucunda, kadınların iş başvuru sayısında da yüzde 100’ün üzerinde artış sağlandığını söylemek istiyorum. Eskiden, ‘Zaten fırsat vermezler’ diye hiç girişimde bile bulunmazken, artık çoğu zaman erkeklerden fazla kadın adayı masada görmek bizim için kıvanç sebebi. Mustafa Kemal Atatürk’ün bir başka konuşmasında, kadınların karar mekanizmalarında yeterince yer alamıyor olmalarınıçok önemli bir eşitlik ve adalet sorunu olarak gördüğünü hatırlatmak istiyorum. Bu aynı zamanda insani ve toplumsal kalkınma adına büyük bir eksiklik, büyük bir kayıptır. Yani 100 yıl önce bu sözleri sizin kulağınıza fısıldayan bir liderin kurduğu bir devletin ortamında ya da topraklarında doğan birinin bunların kulağında çınlamaması mümkün değil. Eğer zihinsel olarak buna açıksanız, zaten size muazzam bir yol göstericinin olduğunu görebiliyorsunuz. 90 bin kişilik Büyükşehir Belediyesi takımımızın, artık kadınların en üst düzeyde katılımlarıyla yönetildiğini buradan sizinle paylaşmak isterim.

İBB BAŞKANLIĞI'NI ANNEME, EŞİME, KIZIMA VE KIZ KARDEŞİME HESAP VERİR GİBİ YAPIYORUM: İBB Başkanlığı'nı; anneme, eşime, kızıma ve kız kardeşime karşı sınav verir gibi yapıyorum. Şu anda evde muazzam hesap soran bir kızımız var. Evde kendisini yarışan, yarıştıran, iki abisinin de önüne geçeceğini, böyle ısrarlı bir şekilde, inançlı bir şekilde ifade eden 12 yaşında bir kızımız var. O ısrarı, inancı ve de mücadeleci tavrı, bazen beni korkutuyor diyebilirim. Yani o denli inanç yüksekliği yaşıyor. Hele hele kadın voleybolcuların başarısından sonra, bu bayağı ivmelendi, 4-5 kat arttı. Etrafımı kuşatan bu alanda, bu ‘dörtlü’ diye saydığım kadın sahasındaki erkek pozisyonuyla, sınavımın büyük olduğunu da buradan belirtmek istiyorum.

KADIN KAHRAMANLARIN, BUGÜNÜN TOPLUMUNDA DA VAR OLDUĞUNU BİLİYORUM: Kurum tarihinde ilk olarak açtığımız kreşler, 0-4 yaş arası bebeği olan annelere sağladığımız ücretsiz toplu taşıma hizmeti, Bölgesel İstihdam Ofisleri ve Enstitü İstanbul İSMEK üzerinden kadınlara sağladığımız iş olanakları hizmetlerini de hatırlatmak isterim. Özetle; İstanbul'u kadınlar için çok daha adil, çok daha yaşanabilir ve çok daha umut dolu bir kent yapma arzumuzdan hiçbir zaman geri durmadık, eksiltmedik, hatta çoğaltarak yol yürüyoruz. Gelecek, kesinlikle kadının gücüyle aydınlanacaktır. Kadın mücadelesi, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu tarihten ve kuruluş günlerinden itibaren yoğun bir biçimde vardır. Ve bu yönüyle çok öncü, çok kahraman kadınlarımız vardır. Her birinin önünde saygıyla, minnetle eğiliyorum. Bu kadın kahramanların, bugünün toplumunda da var olduğunu biliyorum. El ele, kol kola ve özellikle Yönetim Kurulunda Kadın Derneğimizin de bu yöndeki adımlarını da bir nevi kutsal bir yere taşıyarak, onlara da başarılar diliyorum. Hep birlikte başaracağımızın altınıçiziyorum ve özellikle Derneğin manifestosu olan bir seslenişle, cümleyle sözlerime son vermek istiyorum: varız, buradayız ve hazırız. Hep birlikte olacağız ve hep birlikte koşacağız.”

MARŞLARLA COŞTULAR

Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı, YKKD Danışma Kurulu Başkanı Murat Özyeğin de bir konuşma yaptığı zirvenin açılış töreni, Atatürkçü Sesler Korosuyla seslendirilen 10. Yıl Marşı, İzmir Marşı ve ardından rap şarkıcısı Norm Ender tarafından Cumhuriyetimizin 100. yılına özel bestelenen “Parla” Marşı’nın hep bir ağızdan söylenmesiyle son buldu. İmamoğlu çifti de ellerindeki Türk bayraklarıyla marşlara eşlik etti.

ANKA Haber Ajansı