Abdurrahman Tutdere’den Milletvekili Can Atalay’ın Tahliye Edilmemesine Tepki: Hukuk İçin Korkunç Bir Şey
CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, cezaevindeki Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hala tutuklu olmasını eleştirerek yeni vesayet odakları oluştuğunu söyledi. Tutdere, “Bu gerçekten ülkemizin demokrasisi için, hukuku için çok korkunç bir şey. Bugün Anayasa Mahkemesi bir parlamenter hakkında bir karar verdi ve bir hak ihlali tespiti yaptı. Ancak yerel mahkeme bu hak ihlali kararının gereğini yerine getirmiyor ve milletvekili şu anda tutuklu bulunuyor” dedi.
CHP Adıyaman Milletvekili Tutdere, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası kurulan Meclis Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan rapordaki önerilerin de ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Tutdere, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun dünkü toplantısında, şu değerlendirmeleri yaptı.
“Bizim parlamentomuz şanlı bir tarihe sahip. Bugün bu şanlı geçmişe sahip parlamentomuzun bütçesini konuşuyoruz. Parlamentonun Anayasa gereği en büyük görevlerinden bir tanesi millet adına denetim görevini yapmaktır. Denetim görevi konusunda özellikle 2017 Anayasa Referandumu ve 2018’de yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, meclisimizin millet adına denetim görevlerini gerçekten törpülediğini, zayıflattığınıüzülerek görmekteyiz. Bu sonuca mevcut Anayasaya göre milletvekillerinin en temel denetim silahı olan yazılı soru önergelerine verilen cevap oranına baktığımızda ulaşıyoruz. Soru önergelerinin yüzde yüzde 50’lik bir oranına cevap verilmediği, ancak yüzde 30’luk bir kısmına cevap verildiğini görüyoruz. Bu denetim açısından üzücü bir durumdur.
“YENİ VESAYET ODAKLARI OLUŞTU”
Kimi iktidarda ki milletvekili arkadaşlar, AK Parti iktidarları döneminde vesayet odaklarının yok edildiğini söylediler. Doğrudur, bir takım vesayet odakları yok edildi ama üzülerek belirtelim ki son dönemlerde yeni vesayet odakları oluştu. Bu gerçekten ülkemizin demokrasisi için, hukuku için çok korkunç bir şey. Bugün Anayasa Mahkemesi bir parlamenter hakkında bir karar verdi ve bir hak ihlali tespiti yaptı. Ancak yerel mahkeme bu hak ihlali kararının gereğini yerine getirmiyor ve milletvekili şu anda tutuklu bulunuyor. Dolayısıyla yeni vesayet odaklarının oluşmaması için de parlamentonun, hükümetin yapması gereken işler var. Anayasayı değiştirdik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtik, her şey güllük gülistanlık diyemeyiz. Bu konuda meclisimizin de hükümetinde yapması gereken işler var.
“YENİ DEPREMLERİN OLACAĞI DA BİR İSTANBUL DEPREMİNİN OLACAĞI DA AŞİKAR GÖRÜNÜYOR”
Deprem sonrası 27. Yasama Döneminde tüm partilerin ortak önergesiyle Meclisimizde Deprem Araştırma Komisyonu kuruldu. Ben bu komisyonun raporunu gerçekten çok önemsiyorum ve herkesin de başucu kitabı yapması gerekiyor. Uzmanları dinlediğimizde Türkiye'de yeni depremlerin olacağı, bir İstanbul depreminin olacağı da aşikar görünüyor. Biz çok can kaybı verdik. 11 ilde yaşanan depremde çok insanımız yitirdik. Biz kurumlar arası koordinasyonu eksikliğini gördük, mevzuattaki eksikleri gördük ve bu eksiklerin de insanların hayatına mal olduğunu üzülerek gördük. Bu raporda tüm kurumların yapması gereken işleri tek tek çok güzel, ayrıntılı yazmışlar. Meclisimizin yapması gereken işleri de özellikle mevzuat boyutuyla belirtmiş, yaklaşık 27 başlık altında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin sorumluluğunda olan işleri de saymışlar. Bu konunun özellikle gündemimize gelmesini ve bu konuda gerekli yasal çalışmaların yapılmasını bekliyorum. Milletimiz de bekliyor.
“DEPREM ARAŞTIRMA KOMİSYONU RAPORU RAFLARDA KALMASIN”
Öncelikle ‘Fay Kanunu’ mutlaka çıkarılmalı. ‘Afet Risk Azaltma Kanunu çıkartılmalı, yeni bir ‘İmar Kanunu’ çıkartılmalı, ‘Kentsel Dönüşüm ve Yenilme Kanunu mutlaka çıkartılmalı. ‘YapıÜretim ve Denetim Kanunu çıkartılmalı. İnşaat Mühendisliği ve diğer teknik konularda 27 başlık var. Eğer siz Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Büyük Millet meclisi olarak bu raporun gereğini yaparsanız inan ki önümüzdeki süreçte biz ülkemizi ve insanlarımızı büyük felaketlerden kurtarmış, korumuş oluruz. Bu kadar can kaybımız da olmaz. Burada hepimize iş düşüyor. Bu raporu ben size sormuştum, bütün kurumlara da göndermişsiniz. Ancak rapor rafta kalmasın. Başta biz meclis olarak kendi tespitlerimizi yaptığımız işlerin gereğini yapalım, meclisimizi bu konuda çalıştıralım. Meclis bir ekimde açıldı. Ben meclisi takip eden bir milletvekiliyim. Uluslararası sözleşmelerle günlerimiz geçti ama inşallah önümüzdeki süreçte kısa süre içerisinde biz bu yasal çalışmaların yapılmasını bekliyoruz. Milletimiz de sizden bekliyor” şeklinde konuştu.
“MECLİS ÇOK ÇALIŞIYOR AMA SORUNLARA ÇARE OLAMIYOR, YÜRÜTME NE GETİRİRSE MECLİSTEN ÖYLE GEÇİYOR”
Meclisimiz gerçekten çok çalışıyor, biz bunun şahidiyiz. Çok kanun yapıyoruz aslında bir fabrika gibi sürekli kanun yapıyoruz ama ne hikmetse sorunlar bitmiyor. Burada bir arıza var. Artık oturup bu arıza ile yüzleşmemiz lazım. Bu kadar çok çalışan, gece geç saatlere kadar çalışan bir parlamento var ama halkın sorunlarının bir türlü çözülemediği gibi bir gerçeklik var. Dolayısıyla ya yaptığımız yasalarda sorunlar var ya da yasaları yeteri kadar tartışamadan çıkarıyoruz. Benim görüşüm nitelikli kanun çıkarılması konusunda yeteri kadar tartışamıyoruz, konuşamıyoruz. Yürütme ne getiriyorsa buradan öyle geçiyor. İnşallah bu dönem sizin başkanlığınız döneminde komisyonları daha çok çalışan bir parlamento çalışması yaparız. İç tüzüğümüzü gerçekten bazı konularda yetersiz kalıyor. Aslında biz halkın sorunlarınıçözecek yasalar yapmak için önce kendi meclis çalışmalarımızı daha düzgün, daha işler, sonuç odaklı hale getirecek bir meclis iç tüzüğünü de hazırlamamız lazım. İnşallah bu dönem hem çoğulcu, demokratik bir iç tüzük hem de çok daha nitelikli kanunları hep birlikte yaparız. Ben şimdiden bütçenin her 3 kurumumuz için hayırlı olmasını diliyorum.”
ANKA Haber Ajansı