TUNÇ SOYER, BÜYÜKŞEHİR PERSONELİNİN RAMAZAN BAYRAMI’NI KUTLADI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Büyükşehir personelinin Ramazan Bayramı’nı kutladı. Meclis Salonu’nda çalışma arkadaşları ile bir araya gelen Başkan Soyer, iktidar belediyesi olduklarında bütün İzmir’i kucaklamaya devam edeceklerini belirterek, “Değişimlerin öncüsü olan bu şehir, bunu da başaracak. Sizler başaracaksınız. Bana da bunun gururunu yaşamak düşecek” dedi.
Başkan Soyer, Ramazan Bayramıöncesi Meclis toplantı salonunda personelle buluştu. Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı ile bürokratlar ve çalışanların katıldığı törende personelin bayramını kutladı. Soyer, “Görevimin dördüncü senesi dolarken emin olun ki bu kurumda çalışıyor olmaktan, sizlerle beraber olmaktan, böyle büyük bir sorumluluğu üstlenmekten çok gurur duyuyorum. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ürettiği hizmetlerin kalitesinin, yaptıklarının, çalışmalarının hakikaten çok farklı olduğunu görüyorum” diyerek sözlerine başladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin farklılığına dikkat çeken Başkan Soyer, şunları söyledi:
“Dün sabah sahur için Hilton'da konuk ettiğimiz depremzedelerle bir araya geldik. Ettikleri hayır duasının, söyledikleri güzel sözlerin önemi çok. Oradaki arkadaşlarımız kendi ailelerine hizmet ediyormuş gibi çalıştıklarını söylediklerinde bana da bunun gururunu yaşamak kaldı. O kadar gurur duydum, o kadar mutlu oldum ki. 4 yılda beni değiştirdiniz. Bu sürede size olan inancım, size olan güvenim, size olan takdirim tarif edemeyeceğim kadar büyüdü. Hepinize minnettarım, çok teşekkür ediyorum. İzmir'e sahip çıkma duygusu ile çalışıyorsunuz. Kimse "Ekmek paramı kazanırım, gerisi benim derdim değil" demiyor. Yaşadığımız kente, yaptığımız işe herkesin saygı duyduğunu düşünüyorum.”
Demokrasinin sadece 5 yılda bir sandığa gitmekten ibaret olmadığını da vurgulayan Soyer, şöyle devam etti:
“Demokrasi şeffaflık, hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğü, adalet, bağımsızlık, eşitlik demektir. Demokrasinin altına bütün bu erdemleri koyabilirsiniz. Öyle olduğu için halktan yana bir iktidarın gerçekten ürettiği, o ülkenin ve toplumun ürettiği değerlerin de adil paylaşımın önü açılacak. Demokrasisiz kalkınma mümkün. Ama demokrasisiz kalkınan ülkelerde, o ülkenin üreteceği refah sadece bir zümrenin ekmeğini büyütür. Geri kalanda yoksulluk oluşur. Aynı bizde olduğu gibi. Bu bir kader değil.
Bu ülkenin ürettiği kaynaklar hem zenginleştirilecek hem de onun adil paylaştırılması sağlanacak. Bunu yaşayacağımız için çok heyecanlıyım. 63 yaşında bir insanım. İlk defa halkın iktidarına bu kadar yakın olduğumuzu hissediyorum ve içim içime sığmıyor. Bunu yaşayacağız. Çok az kaldı. O kadar çok kaybımız var ki. Bu mücadele ile yitip gidenler var. Sebahattin Ali’lerden Deniz Gezmiş’lere, Gezi’deki genç çocuklara... Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayarak yitirdiğimiz tüm adalet sevdalılarına, vicdan sahiplerine, bunun için hayatını kaybeden tüm kahramanlara borcumuz var. Ama bir de çocuklarımıza, torunlarımıza borcumuz var. Bu topraklarda neden onlar huzur içerisinde yaşamasınlar?”
Soyer, konuşmasınışu sözlerle tamamladı:
“İktidar belediyesi olduğumuzda bu hikaye değişecek. Asla bugünkü iktidar belediyesi gibi olmayacağız. Ayrımcılık yapan, kutuplaştırmaya hizmet eden, kendine oy vermeyeni dışlayan… Bunlar bizde olmayacak. Biz iktidar belediyesi olacağız ve bütün İzmir’i kucaklamaya devam edeceğiz. İktidarın belediyesi olmakla, iktidar belediyesi olmak arasındaki farkı herkes görecek. Burada da öncülük İzmir’e düşecek. Bunu bizim kadar becerebilecek hiçbir belediye yok. Değişimlerin öncüsü olan bu şehir, bunu da başaracak. Sizler başaracaksınız. Bana da bunun gururunu yaşamak düşecek.”
ANKA Haber Ajansı