TEPEBAŞI’NDA ‘SAĞLIKLI YAŞ ALMA’ SÖYLEŞİSİ DÜZENLENDİ
Tepebaşı Belediyesi ile Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi’nin düzenlediği ‘Sağlıklı Yaş Alma’ başlıklı söyleşinin konukları 60 artı Tazelenme Üniversitesi Anadolu Kampüsü Kurucu Koordinatörü Doç. Dr. Emre Birinci ve girişimci, yönetmen ve yazar Ümmiye Koçak oldu.
Tepebaşı Belediyesi’nin Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi iş birliğinde düzenlediği söyleşide, ‘Sağlıklı Yaş Alma’ konusu ele alındı. Haller Gençlik Merkezi Midas Salon’da yürütülen söyleşinin konukları 60 artı Tazelenme Üniversitesi Anadolu Kampüsü Kurucu Koordinatörü Doç. Dr. Emre Birinci ve girişimci, yönetmen ve yazar Ümmiye Koçak oldu.
Etkinliğin açılışında konuşan Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Akçar, şunları kaydetti:
“Sağlıklı Kent Konseyi olarak yaşlılık değil, ‘sağlıklı yaş alma’ demek istedik. Sağlıklı yaş almayı da işin uzmanı Doç. Dr. Emre Birinci’den dinleyeceğiz. Kendisi bu alanda tüm Türkiye’ye örnek olacak bir projeye imza attı. Tazelenme Üniversitesi bir model haline geldi, orada hukuk anlattığım için de büyük mutluluk duyuyorum. Kendisi bize nasıl sağlıklı yaş alacağımızı, olgunluğa erişeceğimizi anlatacak. Emre Hocam ile birlikte renkli bir ismi, Ümmiye Koçak’ı ağırlıyoruz. Kendisi yarattığı model, tiyatro yurt dışına çıkmış durumda. Bize bu imkanı tanıdığı için de Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’a teşekkür ediyorum.”
Doç. Dr. Emre Birinci de katılımcılara şu bilgileri aktardı:
“Yaşlılık kelimesine çokça karşıçıkılıyor, ben karşıçıkmıyorum. Kelimenin içini dolduranlar bizleriz. Yaşlılık kelimesine pozitif, olumlu daha net özelliklerinden arınmışşekilde görürsek, anlamını da daha iyi idrak ederiz. İnsanın yaşamı genelde sekiz evre olarak kabul edilir ve yaşlılık da bunun sonu olarak görülüyor. Yaş grupları son zamanlarda hızlışekilde değişiyor. Ortalama insan ömrü de giderek artıyor. Dünya Sağlık Örgütü de 2017’de 0-17 yaş arasını ergen, 18-65 yaş arasını genç, 66-79 yaş arasını orta yaş ve 80 üzerini de yaşlı olarak tanımladı. Her dönemin özellikleri var. Yaşlanma süreci dediğimiz süreç de farklıözelliklere sahip. Demografik dönüşüm ile birlikte toplum yapısı ve beklentiler değişiyor. 65 yaşüstü bireylere daha önceden bir süs havuzu ve banklar olduğunda yeterli geliyordu. Şimdi onların öğrenme ihtiyacının karşılanması, adaptasyonunun planlanması, yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu da bizim nereden nereye geldiğimizin bir göstergesi.”
Ümmiye Koçak ise katılımcılara kendi yaşam hikayesini aktararak, şöyle konuştu:
“Ben Adana’nın Çelemli Köyü’nde 10 kardeşin 6’ncısı olarak dünyaya geldim. Okumak çok istedim ama okutulmadım. Kendim de çocukluğumdan beri sorguluyorum. Köyde kadınlardan kimsenin okuması yazması yok. Askerlik o zaman 6-7 sene. Kadınların nişanlıları, çocukları, kocaları askerde. Mektup yazdıracak, okutacak kimse yok. Ben neden abim gidiyor da ben okula gidemiyorum diye düşünüyordum. Bir gün camiden bir anons yapıldı, her evden bir kız çocuğu okula gidecek denildi. Koşarak eve gittim ve babama okula gitmek istediğimi söyledim. Okula başladım ve okumayı söktüm. Köydeki kadınların mektubunu okuyorum, yazıyorum. 10 kuruş para veriyorlardı bana, o paraları da defter alamayan okul arkadaşlarım için kullanıyordum. Kendi kendime güzel, insanları mutlu edecek şeyler yapmaya karar verdim.”
ANKA Haber Ajansı