Ülke genelinde doğurganlık hızında önemli bir düşüş yaşandı. 2001 yılında 2,38 olan toplam doğurganlık hızı, 2023 yılında 1,51'e gerileyerek belirgin bir azalma gösterdi. Bu durum, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca ortalama olarak doğurabileceği çocuk sayısının azaldığını gösterdi. Ayrıca, doğurganlık hızının nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında olması, Türkiye'deki doğurganlık seviyesinin yenilenme düzeyinin altında olduğunu gösterdi.
Doğurganlık hızının en yüksek olduğu il Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa'da doğurganlık hızı 3,27 çocuk ile en yüksek seviyede kaydedildi. Şırnak ve Mardin, sırasıyla 2,72 ve 2,40 çocuk ile doğurganlık hızında yüksek değerlere sahip olan diğer iller oldu. Diğer yandan, toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il Bartın olarak belirlendi. Bartın'da doğurganlık hızı 1,13 çocuk olarak kaydedildi. Bu durum, Türkiye genelinde doğurganlık hızının iller arasında önemli ölçüde farklılık gösterdiğini ortaya koydu.
Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, Türkiye'nin 2022 yılında 1,63 kaba doğum hızı ile 5. sırada yer aldığı görüldü. Kaba doğum hızı, bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısını ifade eder. Türkiye'nin kaba doğum hızının Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin kaba doğum hızlarından daha yüksek olduğu belirlendi.
Doğurganlık hızının en yüksek olduğu yaş grubu 25-29 yaş aralığında görüldü. Bu yaş grubundaki doğurganlık hızı binde 101 olarak kaydedilirken, 15-19 yaş grubundaki doğurganlık hızının binde 11'e gerilediği tespit edildi.
Annelik yaş ortalaması da artış gösterdi. 2001'de 26,7 olan ortalama anne yaşı, 2023'te 29,2'ye yükseldi. İlk doğumda ortalama anne yaşının en yüksek olduğu iller Artvin ve Tunceli olarak belirlendi.
Doğumların %3,3'ü çoğul doğum olarak gerçekleşti ve bu doğumların %95,6'sı ikiz olarak kaydedildi. Doğumların sırasına göre dağılımı incelendiğinde ise %40,6'sının ilk doğum, %30,4'ünün ikinci doğum olduğu tespit edildi.