MEHMET REBİİÖZDEMİR
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği İl Koordinasyon Kurulu (TMMOB) Samsun İKK Sekreteri Veli Kebapçı, “Mesleki ve teknik bilgilerini halkın yararına kullandıkları için arkadaşlarımız 500 gündür tutuklu. Gezi’yi sahiplenmeye, arkadaşlarımızla dayanışmaya devam edeceğiz” dedi.
TMMOB Samsun İKK Sekreteri Veli Kebapçı, Gezi tutuklamalarının 500. günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Kebapçı, şunları söyledi:
“Ülkemizin her bölgesinden, her yöresinden yurttaşlarımızın itirazlarını, taleplerini haykırdığı; ülke tarihinin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişi’ne suç isnat etmek, onurlu direnişimizi lekelemek amacıyla iktidarın güdümündeki yargı mensupları tarafından verilen hukuksuz tutuklama kararının üzerinden 500 gün geçti. TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da aralarında bulunduğu arkadaşlarımız ve Osman Kavala herhangi bir hukuki gerekçe, delil sunulmadan cezaevinde tutulmaya devam etmektedir. FETÖ mensubu emniyet görevlileri tarafından hukuksuz bir biçimde elde edildiği yargı kararlarıyla kesinleşmiş olan delillerin, FETÖ firarisi bir savcı eliyle yeniden kıymetlendirilmesi sonucunda, AKP milletvekili aday adayı olmuş bir hakim kararıyla arkadaşlarımız 500 gündür tutsak. Kendi amaçları doğrultusunda hukuku araçsallaştıran AKP iktidarı, güdümündeki yargı mensupları eliyle, ülke tarihinde en önemli kırılma anlarından biri olan Gezi’yi suçlamaya, manipülasyonlarla Gezi’nin aydınlık yüzüne leke bulaştırmaya çalışmaktadır. Gezi Direnişi, doğal alanlarımız, parklarımız, meydanlarımız betona boğulmasın; kıyılarımız, ormanlarımız, meralarımız ranta kurban edilmesin diye; sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarında hep birlikte, barış içinde yaşayabilelim diye milyonlarca yurttaşın haykırdığı toplumsal bir olaydır. TMMOB ve bağlı odaların en temel amaçlarından biri, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanarak kamusal alanları savunmaktır. Bu kapsamda, milyonlarca yurttaşın, toplumun ortak değeri olan Gezi Parkı betonlaşmasın diye, İstanbul kentinin merkezindeki en önemli deprem toplanma alanı yapılaşmaya açılmasın diye yürüttüğü mücadelenin sözcüsü olmak suç değildir.
"ARKADAŞLARIMIZ GEZİYE KATILAN MİLYONLARIN SESİ OLMUŞTUR"
Dönemin Şehir Plancıları Odasıİstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası yöneticisi Mücella Yapıcı ve Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay suç işlememiş; tarihsel birikimle oluşmuş mesleki etik ilkelerimiz doğrultusunda, TMMOB çatısı altında üstlenmiş oldukları görevlerin gereğini yerine getirmişlerdir. Halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na sahip çıktıkları için, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için bu arkadaşlarımız 500 gündür hukuksuz, gerekçesiz bir şekilde cezaevindeler. Cezaevinde oldukları her gün, her an hukuksuzluk katlanarak büyümektedir. Bir yandan da 500 gündür, her gün tuttuğumuz Adalet nöbetleriyle arkadaşlarımızın yanında olmaya, onlarla dayanışmayı büyütmeye devam ediyoruz. Arkadaşlarımız, dezenformasyon aygıtı haline gelen yandaş medya kanallarının iftiraları, tarihi kendilerine göre eğip bükmeye çalışan siyasetçilerin tüm yalanlarına rağmen toplum nezdinde masumiyetlerini, haklılıklarını koruyorlar. 500 gündür 3 kişilik koğuşlarda, ailelerinden, sevdiklerinden uzak tutulmalarına rağmen, bir an olsun sendelemeden, onurlu direnişimiz Gezi’yi kararlılıkla savunuyor, toplum için yazmaya, çizmeye, üretmeye devam ediyorlar. Gezi Direnişi’ne katılan milyonlardan intikam almak için hukuksuz bir biçimde tutsak edilen arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz.
"BİZLER GEZİYE BAKTIĞIMIZDA BİLİMİN IŞIĞINI GÖRÜYORUZ"
Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası’nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır. Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam ediyoruz. 500 gündür sürdürdüğümüz Adalet Nöbetleriyle, arkadaşlarımıza desteğimizi, arkadaşlarımızla dayanışmamızı dosta düşmana gösteriyoruz. Bizler, Gezi’ye baktığımızda; bilim ve tekniğin ışığında, tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, eşit, onurlu, barış içerisinde yaşayacağımız, adil bir ülke umudunun ne kadar da diri olduğunu görüyoruz. Bizler, bu umudun bastırılması, yok edilmesi için nasıl haktan, hukuktan koparak pervasızlaştıklarının farkındayız. Gezi’nin, iktidar tarafından nasıl bir korku kaynağı olarak hala canlılığını, güncelliğini koruduğunu görüyoruz. Tam da bu sebeple bizler, Gezi’yi, Gezi Davası’nda tutsak edilen arkadaşlarımızı savunmaya; onlarla dayanışmaya devam edeceğiz. Bizler, 500 gündür, her gün sürdürdüğümüz Adalet nöbetlerimizi arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşana dek sürdüreceğiz. Bu kararlı adalet mücadelemizi, tüm dost kurum ve kuruluşları, tüm yol arkadaşlarımızla birlikte devam ettireceğiz. Gezi Direnişi sonrasında, ortak kamusal alanlara dair oluşan farkındalık ve sahiplenme, bugün Akbelen’de, Dikmece’de yeşermeye devam ediyor. Gezi’den korkmakta haklılar. Gezi’ye suç bulaştırmaya çalışmakta haklılar. Fakat bu beyhude çabaları karşısında, arkadaşlarımızla yan yana, omuz omuza Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz. Tutsak arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğüne kavuşmaları için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Biz kazanacağız."
ANKA Haber Ajansı