GENÇAĞA KARAFAZLI
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Hakan Gültekin'in 11 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan Yeşil Yol projesine kaynak aktararak çalışmalara hızla devam ettiklerine ilişkin açıklamasına tepki gösterdi. Ocaklı, "O yolun amacı Artvin'de çıkarılan madenlerin batıya transferi ve o yol üstünde sahipleri de belli olan turizm firmalarına yatırım yapmak üzere hazırlanmış bir projedir. O yüzden oraları kimler için yapıyorlarsa kaynağı onlar aktarsın” dedi.
CHP Rize milletvekili Tahsin Ocaklı, Rize'de Karadeniz bölgesindeki 11 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan ve yapım çalışmaları devam eden Yeşil Yol projesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ocaklı, “Siz Rize'nin herhangi bir ilçesinden insanların köylülerin ya da yerleşik olanların o yoldan faydalanacağını düşünüyor musunuz? O yolun amacı Artvin'de çıkarılan madenlerin batıya transferi ve o yol üstünde sahipleri de belli olan Turizm firmalarına yatırım yapmak üzere hazırlanmış bir projedir o yüzden oraları kimler için yapıyorlarsa kaynağı onlara bıraksın. Biliyoruz bunları zaten bu bungalovları yapan küçük işletmeciler kendileri bize söylüyorlar zaten izin almadan yapıldıklarını zaten söylüyorlar" diye konuştu.
"YEŞİL YOLUN AMACI MADENLERİN BATIYA TRANSFERİNİ SAĞLAMAK"
Tahsin Ocaklışunları söyledi:
"Doğu Karadeniz kalkınma ve planlama ile ilgili olan bir kurumun Yeşil Yolun harcamasına kaynak aktarmasını doğru bulmuyorum. O yolu kullanıcıları ve ihtiyacı olanlar finanse etmelidirler. Nedir o yoldaki amaç; siz Rize'nin herhangi bir ilçesinden insanların köylülerin ya da yerleşik olanların o yoldan faydalanacağını düşünüyor musunuz? O yolun amacı Artvin'de çıkarılan madenlerin batıya transferi ve o yol üstünde sahipleri de belli olan turizm firmalarına yatırım yapmak üzere hazırlanmış bir projedir. O yüzden oraları kimler için yapıyorlarsa kaynağı onlar aktarsın. Biliyoruz bunları zaten bu bungalovları yapan küçük işletmeciler kendileri bize söylüyorlar zaten izin almadan yapıldıklarını zaten söylüyorlar. Elbette bunların şimdi izin almadan yapılmasının sorumluları kendileridir ama bir; yapılmalarını denetlemeyen devlet görevlileri, iki; yaklaşık 5-6 yıldır o vadide bir koruma amaçlı imar planının yıllardır yapıldı yapılıyor demesine rağmen yapılmamış olması yani vatandaşın kendisini rehberlik edecek kamu kurumu yoluyla hangi projeyi nasıl yapacağını verilmemiş olmasından dolayı vatandaş "ben buradan gelir elde ediyorum nasıl olsa" deyip dinlemeden yapıyor. Siz bunlara yol göstereceksiniz, nasıl yol gösterelim, planını yapacaksın projesini vereceksin, projem budur Çamlıhemşin’de böyle olur altyapısını vereceksin diyeceksin ki onlar da yapabilsin.
"KAÇAK 1600 BUNGALOV OLDUĞUNU BİLİYORUZ"
Bunu yapmadığınız zaman yapımına göz yumup yarın köy suyu yetmiyor çöpümü almaya işte bilmem özel idarenin aracı yetmiyor diye hem vatandaşın şikâyet etmeye hakkı yok hem de altyapısı oluşmamış olan bu yerlerin gerçekten o köylerde oturan insanların su kaynaklarını tüketmeye de hakkı yok. Demek ki turizm işletmeleri yapanlara devlet ayrı bir su kaynağı vermeli, ayrı bir kanalizasyon sistemi yapmalı ayrı bir yol yapmalı. Köyünde oturan insanlar bu yüzden mağdur oluyorlar. Bize bunlar geliyor tek başına bu da değil, bunlar zamanla altyapısı olmadığı için küçük küçük heyelan tehditleri oluşturuyorlar ve yarın öbür gün bunlarla karşılaşabileceğiz o yüzden turizm bölgenin geleceğidir ama planlı master planı yapılmış dolayısıyla da devletin vatandaşını yapacağı turizm hamlesinde rehberlik edeceği bir biçimde yapılmalıdır. Şu anda 1600 adet kaçak bungalovun olduğunu biliyoruz. Bu turizm rehberleri tarafından bize ifade edilmiştir.
"HAZİNE ARAZİLERİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ"
Yeşil Yol üzerinde bazı yerleri işte çitlerle çevrilerek tur rehberleri tarafından daha önce turist gezdirdikleri yerlere şimdi artık işte "yasaktır gezilmez', "özel arazidir" denilerek alınmadıklarını biliyoruz. Dolayısıyla burada ne olduğu da belli değildir ilgililerin bu yol üzerinde aslında henüz daha tamamının hazine arazisi olduğunu bildiğimiz yerleri halk adına kollaması gerekiyor. Eğer halkın yerini birilerine verecekseniz de bunu da halkın bilmesi gerekiyor. Biz biliyoruz bunları kimlere vermek istediklerini de biliyoruz günü geldiğinde onları da açıklarız hepsinin takipçisiyiz. Rizelinin neyi varsa takipteyiz Rizeli böyle bilsin."
NE OLMUŞTU?
Karadeniz Bölgesi'nde, 11 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki ‘Yeşil Yol’ projesine TEMA Vakfı tarafından 2011 yılının Aralık ayında Danıştay'a dava açtı. Dava kapsamında 2013 yılının Kasım ayında Danıştay üyeleri ile birlikte aralarında Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğretim görevlilerinin de yer aldığı bilirkişi heyeti, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 36 noktada 3 gün süreyle inceleme yapmış ve ve hazırlanan bilirkişi raporunun ardından Danıştay İdari Dava Daireleri, bilirkişi raporlarına dayanarak 16 Ekim 2019 yılında Çevre Düzeni Planının "yürütmesini durdurma" kararı verdi. Bu karar sonrası Yeşil yol çalışmaları 2 yıl süresince durduruldu.
28 Nisan 2021 tarihinde projeyle ilgili tekrar değerlendirme yapan Danıştay 6. Dairesi, yaylalara ulaşım sorunlarının yaşandığı kanaatine vardı ve yapılan değerlendirmeler sonucu "yürütmeyi durdurma" kararı kaldırıldı. Çalışmalara karar sonrası yeniden başlandı. Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Hakan Gültekin, Danıştay kararı sonrası“İdare haklı görüldü. Kaynak aktararak, çalışmalarımızı hızla devam ediyoruz. Geçen yıl belediye ve il özel idarelerine 266 milyon lira aktardık. Proje çalışmalarıçerçevesinde 2013'ten 2022'ye kadar 1 milyar 150 milyon lira, 2023 yılında 200 milyon lira bu yıl sonuna kadar toplamda 500 milyon lira kaynak kullanmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
ANKA Haber Ajansı