MUĞLA’DA ÇİMENTO FABRİKASINA KARŞI MÜCADELE EDEN ÇEVRECİLER İFADE VERDİ

Muğla’da yapımı süren çimento fabrikasına karşı mücadele eden çevreciler, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali ve kamu görevlilerine karşı görevi yaptırmamak için direnme' suçlarından ifadeye çağırıldı. İfade öncesi grup adına açıklama yapan Fidan Eroğlu, "Yaşam alanlarımızı korumak ve sağlıklı bir çevrede yaşamak, anayasal ve yasal hakkımızdır. Bunun için mücadele ettiğimiz gerekçesiyle yargılanamayız. Bizlere isnat edilen bütün suçlar düşürülmeli, çimentocu şirket yetkilil

ESMA TURAN

Muğla’da yapımı süren çimento fabrikasına karşı mücadele eden çevreciler, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali ve kamu görevlilerine karşı görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından ifadeye çağırıldı. İfade öncesi grup adına açıklama yapan Fidan Eroğlu, "Yaşam alanlarımızı korumak ve sağlıklı bir çevrede yaşamak, anayasal ve yasal hakkımızdır. Bunun için mücadele ettiğimiz gerekçesiyle yargılanamayız. Bizlere isnat edilen bütün suçlar düşürülmeli, çimentocu şirket yetkilileri yargılanmalıdır" dedi.

Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan’a bağlı Deştin Mahallesi arasındaki Tekağaç mevkiinde yapımı devam eden entegre çimento fabrikasına karşı bölge halkının mücadelesi sürüyor. Çimento fabrikasını protesto etmek için 3 Nisan 2023 tarihinde eylem yapan 110 kişi hakkında, Muğla Cumhuriyet Savcılığı tarafından ‘Anayasal gösteri yapma hakkını kullanmışlardır’ dinilerek takipsizlik kararı verilmişti. 11 çevreci, bugün Menteşe’de bulunan Hamdi Bey Karakolu’na, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iş ve çalışma hürriyetini ihlali ve kamu görevlilerine karşı görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından ifadeye çağırıldı.

"ŞAŞKINLIK DUYUYORUZ"

İfade öncesi karakol önünde grup adına açıklama yapan Fidan Eroğlu, şunları söyledi:

"Yaşam haklarımızı tehdit eden çimento fabrikasına karşı, 3 Nisan tarihinde Bayır Baraj Yolu üzerinde yaşam haklarını savunmak için protesto eylemi yapan 110 kişi hakkında Muğla Cumhuriyet Savcılığı, ‘Anayasal gösteri yapma hakkını kullanmışlardır’ diyerek takipsizlik kararı verilmiş ve bizler de savcılığın bu doğru tutumunu takdir ettiğimizi bir basın açıklaması ile belirtmiştik. Aradan çok uzun bir süre geçmeden birçok arkadaşımızın TCK 109 ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu’, TCK 117 ‘iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu’ ve TCK 265/1 ‘kamu görevlilerine karşı görevi yaptırmamak için direnme suçu’ işlediğimiz suçlamasıyla ifadeye çağrılmış olmasından şaşkınlık duyuyoruz.

"MENTEŞE BELEDİYESİ RUHSATI İPTAL ETMELİ"

Muğla İdare Mahkemesi’nde açılan ÇED iptal davasında bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu raporu 8 Mayıs’ta öğrendik. Bu raporda bütün uzmanlar, büyük bir uzlaşıyla iddialarımızın tümünü doğrulamıştır ve bakanlığın vermiş olduğu ‘ÇED olumlu’ kararı hakkında olumsuz görüş belirtmişlerdir. Bizler, aynı iddiayı 1,5 senedir yetkililere anlatmaya ve bu yıkım projesini durdurmaya çalışıyoruz. Mahkeme, bu bilirkişi raporunu temel alarak gecikmeden yürütmeyi durdurma kararı vermeli ve bakanlığın verdiği ‘ÇED olumlu’ raporunu iptal etmelidir. Menteşe Belediyesi de hiç gecikmeden çimentocu şirkete verdiği yapı inşaat ruhsatını iptal etmeli ve fabrika inşaatı kapısına mühür vurmalıdır.

"YARGILANMASI GEREKEN, ÇED RAPORUNU HAZIRLAYANLAR VE BUNU ONAYLAYANLARDIR"

Çimento yıkım projesine karşı vermiş olduğumuz ve bilim insanlarınca da doğrulanan mücadelemizle ilgili olarak hiçbir arkadaşımız suçlanamaz, yargılanamaz. Yargılanması gereken, gerçekleri çarpıtarak hazırlanmış ve halktan gizlenerek onaylanmışÇED raporunu hazırlayanlar ve bunu onaylayanlardır. Çevrenin korunması, devletin yanı sıra yurttaşların da hakkı ve görevidir. Yaşam alanlarımızı korumak ve sağlıklı bir çevrede yaşamak, anayasal ve yasal hakkımızdır. Bunun için mücadele ettiğimiz gerekçesiyle yargılanamayız. Bizlere isnat edilen bütün suçlar düşürülmeli, çimentocu şirket yetkilileri yargılanmalıdır. Yaşasın mücadelemiz."

ANKA Haber Ajansı

Gündem Haberleri