KARS’TA AŞIKLIK GELENEĞİ SON DEMLERİNİ YAŞIYOR

Kars'ta özellikle düğünlerde sahne alan aşıklar geleneği gün geçtikçe azalıyor. Karslı Aşık Ilgar Çiftçioğlu, "Aşıklık geleneği artık bozuldu. Düğünlerin yapıldığı mereklerde, ahırlarda el dokumalı halılarla süslenen meclisler artık yok. Ben 400 kişiye iki gün iki gece düğün çaldığımı bilirim. O günleri arıyoruz. Şimdi çadırlar var. Subatan köyünde düğüne geldik. Tabii ki o eski tadı alamıyorum ve o senaryoyu gözümde bulamadım" dedi.

TACETTİN DURMUŞ

Kars'ta özellikle düğünlerde sahne alan aşıklar geleneği gün geçtikçe azalıyor. Karslı Aşık Ilgar Çiftçioğlu, "Aşıklık geleneği artık bozuldu. Düğünlerin yapıldığı mereklerde, ahırlarda el dokumalı halılarla süslenen meclisler artık yok. Ben 400 kişiye iki gün iki gece düğün çaldığımı bilirim. O günleri arıyoruz. Şimdi çadırlar var. Subatan köyünde düğüne geldik. Tabii ki o eski tadı alamıyorum ve o senaryoyu gözümde bulamadım" dedi.

Kars’ın merkez Halefoğlu köyünde Deniz ile Toprak çiftinin düğününde sahne alan aşıklardan Ilgar Çiftçioğlu ve Arif Gülcani, son yıllarda mesleklerinde yaşadıkları sorunları anlattı.

"AŞIKLIK GELENEĞİ YOK OLMAK ÜZERE"

Aşık Ilgar Çiftçioğlu şunları söyledi:

"Aşıklık geleneği artık bozuldu. Düğünlerin yapıldığı mereklerde, ahırlarda el dokumalı halılarla süslenen meclisler artık yok. Ben 400 kişiye iki gün iki gece düğün çaldığımı bilirim. O günleri arıyoruz. Şimdi çadırlar var. Subatan köyünde düğüne geldik. Tabii ki o eski tadı alamıyorum ve o senaryoyu gözümde bulamadım. O zamanlar teknoloji bu kadar yoktu. Aşık, aynı zamanda bir ayaklı gazeteciydi. Yani insanların duygularını, isteklerini getirip, götüren aktaran bir ayaklı gazeteciydi. Aşıklar milli olurdu. Aşık millidirler ve milli duruşlarını hiçbir zaman kaybetmezler. Ben de bu milli duruşumla 46 yıldır aşıklık yapıyorum. Bazı eserlerim devlet dairelerinin duvarlarında asıldır. O zaman kasetler vardı. 30- 35 tane kaset yaptım. O türküler büyüklerimizin hafızalarında hala saklıdır ama ne yazık ki artık o meclisler yok. Eskiden düğünler cuma günü başlar pazar da dahil 3 gün sürerdi. Yani o zamanki meclisler ve o zamanki sanat, o aşık da artık yok. Aşıklar, eserleri ile Kıbrıs savaşını kazandırdı. Kıbrıs Savaşı sırasında Beşparmak Dağları’nda aşıkların kahramanlık türküleri söylendi. Şimdi aile bağları da bitti. Bir evde 5-6 kişi var her birinin elinde bir cep telefonu var. Hiçbirisi diğeriyle kontak kurmuyor. Her biri başka bir dünyada..."

AŞIK ILGAR ÇİFTÇİOĞLU’NUN ŞİİRİ HARVARD ÜNİVERSİTESİNDE DERS KONUSU OLDU

Aşık Arif Gülcani ile düğünde türküler söyleyen Aşık Ilgar Çiftçioğlu, aşıklı düğünlerin neredeyse yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi. Aşık Murat Çobanoğlu’nun çıraklığını yaptığını ve 46 yıldır aşıklık yaptığını söyleyen Çiftçioğlu, koronavirüs salgının dünyayı kasıp kavurduğu sırada çevre ile ilgili olarak yazdığı "Daha ne olsun!" adlı bir şiirinin Amerika’nın Harvard Üniversitesi’nde ders konusu olarak okutulduğunu söyledi. Çiftçioğlu, Amerika’nın Harvard Üniversitesi’nde İngilizceye çevrilen o eserinin sözlerini şu şekilde aktardı:

"Doğayı kirlettik toprak çok hasta / Gen’imiz bozuldu daha ne olsun! / Köylü üretmiyor şehirli yasta/ Den’imiz bozuldu daha ne olsun!

Hormon verdik kök hücreyi kuruttuk/ Neyi aldık neyi yedik unuttuk/ Bitkin düştük çare dedik hap yuttuk/ Tenimiz bozuldu daha ne olsun!

Ormanları yaktık dal mı bıraktık/ Tertemiz bir dünya yıl mı bıraktık/ Hakikate giden yol mu bıraktık/ Yönümüz bozuldu daha ne olsun!

İnsanlar lokmasın bölemez oldu/ Bir dünya virüsü silemez oldu/ Torun dedesine gidemez oldu / Günümüz bu oldu daha ne olsun!

Daha bu çilenin başka adı yok/ gelecek nesilin bir muradı yok/ herkes de huzursuz ağzın tadı yok/ Dem’imiz bozuldu daha ne olsun!

Aşık Ilgar der ki; ‘helal maya galmadı’/ Nesiller bozuldu saya galmadı / Küçük- büyük haya kalmadı/ daha ne olsun, daha ne olsun!"

ANKA Haber Ajansı

Gündem Haberleri