İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka bir tarım mümkün” vizyonuyla oluşturulan Mera İzmir projesiyle 2023 yılının ilk üç ayında 5 milyonluk süt alımı yapılarak küçük üreticiye destek olundu. Projenin İzmir’in en büyük süt hareketi olduğunu söyleyen İzTarım AŞ Genel Müdürü Murat Onkardeşler, “Bu yıl 50 milyon liralık süt toplayarak üreticimize destek vermeyi hedefliyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Mera İzmir projesiyle 2023 yılında da piyasa fiyatının üzerinde alım yapılarak İzmirli üreticiye destek sağlandı. Geçen yıl boyunca yaklaşık 20 milyon liralık süt alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu yıl süt desteklerini yüzde 25 oranında artırarak 43 bin litre koyun, 130 bin litre keçi sütü aldı. Büyükşehir’in iştiraki İzTarım AŞ tarafından yapılan alımlarla küçük üreticiye 5 milyon liralık destek sağlanmış oldu.
“İZMİR TARİHİNİN EN BÜYÜK SÜT HAREKETİ”
İzmir’in ovalarında ve meralarında aralıksız sürdürülen çalışmalar hakkında bilgi veren İzTarım AŞ Genel Müdürü Murat Onkardeşler, “Geçen yıl bir çoban haritasıçıkardık. Çoban haritasından elde ettiğimiz verilerde çobanların kaderlerine terk edildiğini gördük. Onlarla bir anlaşma yaptık. Bizim istediğimiz şartlarda hayvan besiciliği yaparlarsa, süt üretimi yaparlarsa biz, mevcut piyasa koşullarının iki katından onların sütünü alacağımızı söyledik. Geçen yıl bu sözümüzü tuttuk. Yaklaşık 20 milyon liralık bir sıcak süt toplaması yaparak üreticimize destek sağladık. Bu, İzmir tarihinin, küçükbaş hayvancılık olarak en büyük süt hareketiydi. Bu yıl bu çalışmayı devam ettirerek bu sürecin geçici değil kalıcı olduğunu üreticimize de göstermiş olduk. Geçen sene bizim bu yaklaşımımızdan dolayı birçok çobanımız, dişi hayvanlarını kesime göndermek yerine besleyerek süt sağımı için sürüsüne kattı. Bu nedenle İzmir’de sürü sayıları inanılmaz düzeyde arttı” diye konuştu.
“2023’TE ÜRETİCİYE 50 MİLYONLUK DESTEK HEDEFİ”
Murat Onkardeşler, “Bu yıl biz, yine piyasa koşullarının çok üzerinde fiyatla üreticilerimizle anlaştık ve buna ilaveten yeni bölgeler açtık. Menemen, Kiraz, Tire, Bayındır, Torbalı ilçelerimizi de artık bu sürecin içine dahil ettik. Geçen ay itibariyle 5 milyon liralık süt topladık. Bu rakam, geçen yıl ortalamalarının yüzde 25 üzerinde. Hem mevcut yerlerimizde daha çok çoban daha çok süt vermeye başladı hem de yeni yerler bize katıldı. Bu yıl 50 milyon liralık süt toplayarak üreticimize destek vermeyi hedefliyoruz” dedi.
“İZMİR’İN MOZARELLASINI DÜNYAYA YAYMAK İSTİYORUZ”
Üreticiden alınan sütlerin İzmirli markasıyla raflarda yerini aldığını söyleyen Onkardeşler, projeyle hem kuraklık hem yoksullukla mücadele edildiğini ifade ederek, “Büyük bir iklim kriziyle mücadele ediyoruz. Bütün dünya bu süreci yaşamaya devam ediyor ama yerli ırklar ve yerli tohumlar her zaman kendini bu duruma adapte etti. Yurt dışından getirilen holstein denilen ineklerle bu Küçük Menderes Ovası’nda ciddi bir dönüşüm başladı. Bu hayvanların beslenmesi için ciddi bir silaja ihtiyaç var. Bu yüzden insanlar, dönümlerce mısır ektiler. Türkiye’nin en büyük sorunu, yem sorunu. Maalesef büyükbaş hayvancılık bu ovada devam ettiği sürece süt krizine neden oluyor. Biz ‘Başka bir tarım mümkün’ ile bunu gördük. Çözüm kendi içinde var. Bu topraklar binlerce yıldır küçükbaş hayvancılığı yapmış. Eskiden inek peyniri yokmuş; koyun, keçi peyniri varmış. Yine İzmir’in çok ciddi bir manda potansiyeli varmış. 1950’li yıllardan itibaren bu bölgenin dışına çıkarılmış. O gün İzmir Limanı’ndan giden mandalar, İtalya’da tüm dünyaya mozarella, buratta peyniri olarak dönüyor. Biz de şimdi İzmir’in mozarellasını dünyaya yaymak istiyoruz” diye konuştu.
BÜYÜKBAŞTAN KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIĞA DÖNÜŞÜM
Onkardeşler, bölgeye ait ırkları, tohumları desteklediklerini söyleyerek “Eğer büyükbaş hayvancılıktan küçükbaş hayvancılığa dönüşümü sağlayabilirsek, yeniden koyun ve keçi peynirinde rekabeti sağlayabilirsek çok ciddi bir katkı sağlamış olacağız. Hem üreticimizin kesesini dolduracağız hem tüketicimize sağlıklı ve güvenli gıda sunacağız hem de iklim kriziyle mücadele edeceğiz. İzmirli markalıürünlerimizi koyun ve keçi sütü ürünlerinden elde ediyoruz. Peynirlerimizin en büyük özelliği, en az bir yıl olgunlaştırılmış olması. Biz, ürünlerimizi mevcut piyasadaki koyun ve keçi ürünlerinden çok daha ekonomik bir fiyatla piyasaya sürüyoruz. Şu an hem Halkın Bakkalları’nda hem de internet sitesi üzerinden satış yapıyoruz. Mayıs ayı itibariyle İzmirli marketlerini de hizmete açmayı planlıyoruz” dedi.
ANKA Haber Ajansı