Dört viyolonsel sanatçı kadının oluşturduğu, farklı coğrafya ve dönemlerin müziklerini uyumla yorumlayan Cello Paradiso, 2. Tarsus Müzik Günleri’nde sanatseverlerle buluştu. Başkan Haluk Bozdoğan, “2. Tarsus Müzik Günleri’ni yapıyoruz ama bundan sonra üçüncüsü de Tarsus’ta Bülent Bezdüz’le geleneksel hale gelecek” dedi.
Tarsus Müzik Günleri’nin ikincisi, zengin içeriği ile devam ediyor. Bu kapsamda dört viyolonsel sanatçısından oluşan Cello Paradiso, Gözlükule Kazıları Araştırma Merkezi Salonu’nda sahne aldı.
Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, “O kadar güzel bir umut ki bize sevgiyi, hoşgörüyü, dostluğu ortaya koyan kadınlarımız. Aslında en çok teşekkür etmek istediğim Cumhuriyet’in idealler ordusunun Atatürk kadınlarına. Değerli dostlar bu kentin kimliğine ve kültürüne çok büyük bir katkıları olduğundan dolayı da onlarla gurur duyuyorum. Ama burada o kadar önemli bir isim var. 2006 yılında Grammy ödülünü alan, Türkiye’nin gururu, dünyanın en büyük tenorlarından Bülent Bezdüz’e teşekkür ediyorum. Şu an 2. Tarsus Müzik Günleri’ni yapıyoruz ama bundan sonra üçüncüsü de Tarsus’ta Bülent Bezdüz’le geleneksel hale gelecek. Ayrıca 4 Aralık’ta Tarsus’un çocuklarınıöylesine güzel eğiterek Çocuk Korosu’nu kurup 3 ay içerisinde ödüllere boğduran Reyhan hanıma teşekkür ederim” dedi.
“TARSUS’UMUZDA TAMAMEN ÇİÇEKLER AÇACAĞINA EMİNİM”
Başkan Bozdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilmek, bilgi ve bilim her şeyin başı. Bunlardan uzaklaştıkça karanlıklar çoğalmaya başlar. Toplumu karanlığa, kötülüğe, yavanlığa ve yabanlığa götüren o zihniyetin çığırtkanlığını ortaya dökülmesiyle yaşayanların farkına varmaması asıl içler açısı olanıdır. Bu baharın başka bir bahar olacağını, bu Mayıs’ın başka bir bahar olacağını gençlerimizin, kadınlarımızın ortaya koymasını istiyorum. Havamızla insanımızla sıcak olan kentimiz Tarsus’umuzda tamamen çiçekler açacağına eminim.”
“SİZ BİZİM KALBİMİZİİYİLEŞTİRDİNİZ, BİZ DE SİZE İYİ GELEBİLDİYSEK NE MUTLU”
Tarsus’a gelmekten mutlu olduğu ve müzikle duygularını ifade ettiğini belirten çellist Şafak Erişkin, “Tarsus’ta olmak bir kere harikulade. Tarsus’a ilk defa geliyorum. Bütün duygularım karıştı aslında. Malum büyük depremden sonra Adana’dan gelirken nelerle karşılaşacağımı düşündüm. Burada harika müzik günleri düzenleniyor. Ama bizim açımızdan da başka konular vardı. Henüz müzikle insanlar birlikte olmaya hazırlar mı? Biz müziği yapan insanlar için aslında müzik eğlence aracı değil. Böyle görmüyoruz. Duygularımızı müzikle ifade ediyoruz. Bizim için her şartta aslında gönlümüzde hep müzik var. Sevgimizi, yasımızı, üzüntümüzü müzikle ifade etmek istediğimiz için aslında buradaki umut ışık oldu. Her birinizin yüzündeki umut, gülümseme, inanılmaz samimiyet ve sıcaklığı tarif edemiyorum. Siz bizim kalbimizi iyileştirdiniz, bizde size iyi gelebildiysek ne mutlu” dedi.
“TARSUS’U GÖRMEK VE ANLAMAK İÇİN BİR DAHA GELMEK GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Tarsus'a bir daha gelmek istediğini söyleyen Erişkin, "Bütün hikâyelerinizi çok yüzeysel dinleyebildim ama özellikle başka bir zamanda Tarsus’u görmek ve anlamak için bir daha gelmek gerektiğini düşünüyorum. Her şey için asıl biz teşekkür ederiz. Bana öyle güzel bir 2 gün verdiniz ki sağ olun var olun. En azından İstanbul’daki hayatımıza biraz daha kan ve can gelecek" diye konuştu.
ANKA Haber Ajansı