CHP Genel BaşkanıÖzgür Özel, Antalya'da konuştu, 2002'de en düşük emekli maaşı ile 8 çeyrek altın alınırken, bugün en düşük emekli maaşıyla sadece iki buçuk çeyrek altın alınabildiğine dikkati çekti. Özel, "10 bin lirayla iki buçuk çeyrek altını zor alırsınız. Bir çeyrek altın değil, beş buçuk çeyrek altın. Bir emekli değil, her emekli, her ay beş buçuk çeyrek altın kaybetmektedir. Tayyip Bey geldiğinde sizin düzeninizi hiç bozmasaydı bugün yirmi altı bin lira maaş alacaktınız. Siz ayda beş buçuk çeyrek altını Tayyip Bey'in iktidar olduğu seçim sandığında kaybettiniz" dedi.
CHP Genel BaşkanıÖzgür Özel Antalya'da; Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve İl Başkanı Nail Kamacı ile halk buluşmasına katıldı.
Özel, buluşmada şunları söyledi:
"Önümüzde iki haftamız, çok çalışacağımız, hep birlikte olacağımız ve hep birlikte başaracağımız iki haftamız var. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı uzun süre boyunca aynı partinin üst üste hiç kazanamadığı bir belediye. Ancak 15 gün sonra bir tarih yazacağız. Partimizi ve adayımız Muhittin Böcek'i bir kez daha Antalya'da zaferle tanıştıracağız.
"İKTİDAR ANTALYA'DAN KEPÇEYLE ALMAKTA AMA VERİRKEN ÇAY KAŞIĞI İLE BİLE VERMEMEKTE"
Antalya, bu iktidarın 22 yıldır maalesef üvey evlat muamelesi yaptığı bir şehirdir. Antalya; özellikle turizmiyle, narenciye üretimiyle, diğer sektörlerdeki üretimleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nde inanılmaz bir milli gelir oluşturmakta ancak yatırıma gelince toplanan vergilerin onda biri Antalya'ya yatırım bütçesiyle geri dönmektedir. Yani bu iktidar Antalya'dan kepçeyle almakta ama verirken çay kaşığı ile bile vermemektedir. Antalya'nın kış nüfusu iki buçuk milyon. Antalya'ya iki buçuk milyona göre para yollayanlar Antalya'nın on altı milyonu yabancı, on milyona yakını yerli turisti, misafiri ağırlamasına büyükşehir belediyesinin, ilçe belediyelerimizin bu gelen misafirlere hizmet etmesini beklemektedirler. Belediye başkanlarımız ekipleri cansiparane gayretle bu mücadeleyi vermektedir. Antalya sesini duyurmak, bir ezberi bozmak, çiftçisinin, narenciye üreticisinin, köylüsünün, turizmde çalışan emekçilerinin, yatırımcılarının, esnafının, emeklisinin, emekçisinin sesini duyurmak durumundadır. Demokrasilerde insanlar sesini bağırarak duyuramazlar. Seçmenler sesini sandıkta duyururlar.
"TAYYİP BEY GELDİĞİNDE SİZİN DÜZENİNİZİ HİÇ BOZMASAYDI BUGÜN 26 BİN LİRA MAAŞ ALACAKTINIZ"
Türkiye'de emeklilerin çok büyük bir kısmı en düşük emekli maaşına 10 bin liraya mahkumdur. Nerede sorarsak soralım "Ne kadar alıyorsunuz?" Bütün meydan 10 diye inlemektedir. Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi iktidara geldiğinde yani, 3 Kasım 2002 günü en düşük emekli maaşı alan emekli, aldığı maaşla kuyumcuya gittiğinde 8 çeyrek altın alabiliyordu. Hesap ortada. Türkiye'de her hesap şaşar, altın hesabışaşmaz. En düşük emekli maaşı 8 çeyrek alırken, bugün en düşük emekli maaşı sadece iki buçuk çeyrek altın alıyor. 10 bin lirayla iki buçuk çeyrek altını zor alırsınız. Bir çeyrek altın değil, beş buçuk çeyrek altın. Bir emekli değil, her emekli. Bir kereye mahsus değil, her ay beş buçuk çeyrek altın kaybetmektedir. Tayyip Bey geldiğinde sizin düzeninizi hiç bozmasaydı bugün yirmi altı bin lira maaş alacaktınız. Hatırlayın o geldiğinde bir buçuk asgari ücretti maaşınız. Siz ayda beş buçuk çeyrek altını bir seçim sandığında kaybettiniz. Tayyip Bey'in iktidar olduğu seçim sandığında kaybettiniz. Şimdi kaybettiğinizi aramaya, bulmaya, geri almaya gidecek misiniz?
"GEÇEN SENE 7 BİN 500 LİRALIK EMEKLİ MAAŞI, 536 KİLO LİMON ALIYORKEN BU SENE 10 BİN LİRALIK EMEKLİ MAAŞI, 345 KİLO ALABİLİYOR"
Bütün şehirlerde emeklilerle ilgili hesabı yaparken bir de o şehre uygun hesap yapıyoruz. Diyoruz ki geçen sene o şehrin ürünü ne durumdaydı? Bu sene ne durumda diye bakıyoruz. Emeklinin satın alma gücünü ona göre hesaplıyoruz. Ayrıca o şehirdeki insanların durumuna bakıyoruz. Şimdi Antalya deyince bir hesap yapacaksak, neyle yapmak lazım? Narenciyeyle öyle değil mi? Antalya halinden büyük kentlere portakal, limon ulaşana kadar inanılmaz zam görüyor. Antalya halinde geçen sene en düşük portakal fiyatı 8 lirayken bu yıl 20 lirayı bulmuş. Ama Ankara'ya gittiğinde 45 lira olmuş. Yine Antalya halinde en düşük limon fiyatı 5 lirayken 11 lira olmuş Ama Ankara'ya varınca 11 liralık limon, 30 lira olmuş. Tayyip Bey geldiğinde 19 lira olan mazot 42 lira oldu. Yüzde 108 zamlandı. O günden bugüne artık limon zaman zaman dalında kaldı ve para kazanamayan, mazot masrafından dolayıürününü toplayamayan, ulaştıramayan, pazarlayamayan insanlar maalesef büyük bir çaresizlik içinde kaldılar. Geçen sene 7 bin 500 liralık emekli maaşı, 536 kilo limon alıyorken bu sene 10 bin liralık emekli maaşı, 345 kilo alabiliyor.
"EN GÜZEL VARLIKLARI YİRMİ BEŞ YILLIĞINA VAKIFLARA VERİYORLAR"
Eskişehir'de, Antalya gibi CHP'li bir belediyede yıllardır Yılmaz Büyükerşen hocamız yönetiyor. Şimdi bayrak devir teslimiyle genç bir Cumhuriyet kadını Ayşe Ünlüce'ye Eskişehir de uygun görürse görevi teslim edecek. Orada AK Parti'nin bir adayı var. Aslında geçen seçim İYİ Parti'den seçildi ,'Ben muhalifim" dedi. Oyları toplarken arka taraftan da AK Parti'den teşvik alıyormuş beş milyon. Seçim bitti, AK Parti'ye koştu. Diyor ki "Bu Eskişehir Belediyesi'ne bir gideyim. TÜRGEV'e, TÜGVA'ya, Okçuluk Vakfına, Ensar Vakfı'nı açacağım bu belediyeyi" diyor. Muhittin Böcek olursa Antalya'nın varlıklarından, AK Partilisi, MHP'lisi, CHP'lisi hangi siyasi görüş olursa olsun Türk'ü Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i herkese eşit yararlanır. Ama Antalya Belediyesi'ne gelip de birini oturttuklarında öyle oturttuklarına da yönettirmiyorlar. Gelip ortalara çöküyorlar. En güzel varlıkları yirmi beş yıllığına vakıflara veriyorlar."
ANKA Haber Ajansı