TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Kadıköy'de TİP artık yönetebileceğimizi, yerel yönetim politikalarımızı uygulayabileceğimizi göstermek için seçimlere Genel Başkan Yardımcımız Doğan Ergün yoldaşımızı aday göstermiş durumdayız. Hiç kimseyle herhangi bir pazarlık yapmadan olması gerekene kendi parti örgütlerinin, kurullarının kararı doğrultusunda karar vererek, Cumhur İttifakı'nı yenilgiye uğratmak üzere sorumlu bir anlayışla seçimlere hazırlanıyoruz" dedi.
Erkan Baş, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baş, özetle şöyle konuştu:
"Memleketi peşkeşçekmelerinin kanlı, canlı bir örneğini daha yaşadık. Hepimiz herhalde farkındayız önümüzdeki yıllarda çok ciddi sağlık problemleri yaşanacak. Suyunu yıllardır Fırat'tan içen kuşlar, böcekler bu bilim tanımaz kar azmanlarının ceremesini çekecek. Yıllar içinde yeni katliamların yaşanmasına neden olacak. Bizler bunlara dur demezsek ölüm hep işçilere, emekçilere, yoksullara düşecek. Kaç gün konuşuldu İliç? İşçiler sırf birileri biraz daha fazla para kazansın diye üretimde 40'tan fazla kimyasalın kullanıldığı bilinen bir alanda toprağın altına giriyor. Göstermelik birkaç fotoğraf çekebilmek için gözaltılar yapılıyor, arka kapıdan salınıyorlar. Buna kaza demek, ihmalkarlık demek mümkün değil burada çok açık kar hırsı, para var.
"SIRF BU MEMLEKETİN ÇOCUKLARINI ÖLDÜREBİLMEK İÇİN BÜYÜTEN BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
İliç'i, Soma'yı, Ermenek'i konuşmak zorundayız. Sorumlulardan hesap sormak, sorumlulara bu cinayetlerin bedelini ödetmek zorundayız. Bugün Türkiye'nin en acil gündemlerinden birisi budur. Bu konu gündeme gelmesin diye bağırıyorlar çağırıyorlar ama biz konuşacağız. Bu halk azmettiriciliğinizin, katilliğinizin unutturulmasına izin vermeyecek, konuşacak. Sırf bu memleketin çocuklarınıöldürebilmek için büyüten bir iktidarla karşı karşıyayız. Onlar refah, şatafat içinde yaşasın diye, bu memleketin varlıklarını sülalelerine gemiciklerle ceplerine indirsin diye maden patronları servetlerine servet katsın diye bu memleketin çocuklarınıölüme gönderiyorlar. Bu düzen değişecek, bu düzeni değiştireceğiz. İşçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin tüm bu cinayetlerin sorumlularına karşı, başta deprem suçlularına karşı biz bu ablukaya teslim olmayacağız. Bizi sindiremezsiniz, hesap vereceksiniz.
"ONLARCA BELEDİYEDE BU KAYIKÇI KAVGASINA SON VERMEYE GELİYORUZ"
Bu maskeli balodan bıktık, usandık artık. Madencilerin göçük altında kaldığı, işçilerin yılbaşında aldığı maaşlarıüzerinden bir ay geçmeden buharlaşıp yok olduğu, depremin sorumlularının 3-5 ankette önde gözüküyor diye utanmadan halkın karşısına seçenek olarak sunulduğu bu günlerde siyaseti bu kayıkçı kavgasından çıkartacağız. Artık değişmek şart diyoruz. Biz halkımıza gerçek bir seçenek sunmadığımız takdirde bu kayıkçı dövüşünün bugüne dek nasıl sürdüyse bundan sonra da süreceğini düşünüyoruz. Buna son vermek için herkesin maskelerinin arkasında gemisini yürüttüğü bu riya düzenin bitirmek için dayanışma çağrısı yapıyoruz. Türkiye'nin 4 bir yanında, onlarca belediyede bu kayıkçı kavgasına son vermeye geliyoruz. Toplumun en kılcal damarlarına kadar nüfuz eden belediye ve belediyecilik anlayışını hep birlikte silip atacağız, yepyeni bir belediyecilik anlayışını Türkiye'ye taşıyacağız.
"AKP'YE KAYBETTİRMEK İÇİN GEREKEN TÜM FEDAKARLIKLARI YAPMIŞ BİR SİYASİ HAREKETİZ"
İliç'teki madenden depremde yakılan kentlere kadar insanlarımızı katliamlara kurban eden, bu izinleri veren Murat Kurum, utanmadan büyük bir deprem bekleyen İstanbul'u yönetmeye aday oluyor. Hatay'da yıkılıp on binlerce insanımıza mezar olan binaların imar izinlerinin altında imzası olan Lütfü Savaş hiç yüzü kızarmadan anı koltuğa tekrar talip oluyor. İnsanların ar damarıçatladıysa artık onlara anlatacak bir söz kalmamıştır. Yapılacak şey basittir, tırnaklarını geçirdikleri o koltuklarıçekip alacağız, biz bu seçimde bunu yapacağız. Bize muhalefete kaybettirmeyin diyorlar ya, biz bugüne kadar tüm seçimlerde hep muhalefete değil AKP'ye kaybettirmek için gereken tüm fedakarlıkları yapmış bir siyasi hareketiz, bu seçimde de böyle davranıyoruz. Açıkça bilinsin istiyoruz Hatay'da da başka yerlerde de hem iktidarla mücadele edeceğiz hem iktidarın muhalefet içine sızmış unsurlarıyla aynı kararlılıkta mücadelemizi sürdüreceğiz.
"HER ŞEY DEĞİŞECEK MUHALEFET DE DEĞİŞECEK"
İktidarın da değişmesi gerekiyor muhalefetin de değişmesi gerekiyor, bizim de değişmemiz gerekiyor. Artık parti bürokratlarının keyfince siyaset yapma dönemi bitmiştir. Halka kulak tıkayıp kimden çıkar sağlıyorsa onu halka dayatma dönemi bitmiştir. Ne zaman halkın sesini duymazdan gelirseniz TİP halkın sesi olacak. Artık TİP yokmuş gibi davranma, muhalefet saflarına sızmış bugünkü iktidar zihniyetiyle yola devam etme süreci bitmiştir. Her şey değişecek muhalefet de değişecek.
TİP olarak 31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlere dair aday listelerimizi dün itibariyle ilçe ve il kurullarına teslim ettik. TİP, 68 ilde 711 ilçede seçimlere girmek üzere başvurusunu tamamladı. halkın değişim arzusunun temsilcisi olarak Çankaya'da da Sincan'da da seçimlere büyük bir iddiayla hazırlanıyoruz. Kadıköy'de TİP artık yönetebileceğimizi, yerel yönetim politikalarımızı uygulayabileceğimizi göstermek için seçimlere Genel Başkan Yardımcımız Doğan Ergün yoldaşımızı aday göstermiş durumdayız. Hiç kimseyle herhangi bir pazarlık yapmadan olması gerekene kendi parti örgütlerinin, kurullarının kararı doğrultusunda karar vererek, Cumhur İttifakı'nı yenilgiye uğratmak üzere sorumlu bir anlayışla seçimlere hazırlanıyoruz."
"LÜFTÜ SAVAŞ'IN ADAYLIĞI DEVAM ETTİĞİ SÜRECE...''
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baş, CHP'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Lütfü Savaş'a dair "Biz elimizden geldiğinde muhalefetle rekabete girmeyi doğru bulmuyoruz ama iktidarın anlayışının muhalefet saflarındaki cisimleşmiş haliyle kavga etmekten geri durmayacağız. Lüftü Savaş'ın adaylığı devam ettiği sürece bizim halkta yükselen o sesi seçim sandığına da taşımak üzere bir sorumluluğumuz var" dedi.
ANKA Haber Ajansı