Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet Partisi-Gelecek Partisi TBMM grup toplantısında, “Elbette biz de ülkemizde işlerin iyiye gitmesini ve kamuoyuyla güzel haberler paylaşmayı arzu ederdik ama maalesef görüyoruz ki işler iyiye gitmiyor. Asgari ücret görüşmeleri yaklaştı, yine açlık ve yoksulluk üzerinden tartışmalar yapılıyor ve ‘açlık sınırının altında mıüstünde mi bir asgari ücret verelim’ tartışmalarıyla kamuoyu oyalanıyor. Bu şartlar altında 14 bin lira verseniz ne olur, 15 bin lira verseniz ne olur. Bir ülkede milyonlarca insan açlık sınırında ve hala altında bir ücrete mahkum ediliyorsa işler iyiye gitmiyor demektir. Memurumuz 22 bin TL, asgari ücretlimiz 11 bin 500 TL, emeklimiz de 7 bin 500 TL alıyorsa, elbette işler iyiye gitmiyor. Siz evinizde yanan ampulü söndürmekle işe başlamazsanız, bilin ki daha büyük kalemlerde daha büyük tasarruf tedbirleri uygulayamazsınız. Onun için diyoruz ki 31 Mart'ta AK Parti'nin ampulünü söndürmekle bu ülkede tasarrufa başlayabiliriz. İnşallah 31 Mart'ta Saadet ve Gelecek Partileri olarak AK Parti'nin ampulünü hep beraber söndürerek işe başlayacağız" dedi.
Saadet – Gelecek Partisi TBMM Grup toplantısı yapıldı. Toplantıda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun özel bir programı nedeniyle Grup Başkanvekili Bülent Kaya konuştu.
Kaya, daha önce dile getirdikleri grup yönetimi için ayrılan odanın koşullarının hala iyileştirilmediğini belirterek, "Bize sadece 15 metre 90 santim 37 arkadaşı sığdırmak için bir oda tahsis etme lütfunda bulundu. Biz bugün sayın Grup Başkanımızla birlikte bir noter tespiti çağırıp o odaların metrekarelerini ölçüp sayın Meclis Başkanı'na bildirmiş olacağız. Genel Kurul'da hususları dile getirince apar topar bir bilgi geldi Meclis Başkanı'ndan. Biz de bu haksızlığı giderir diye beklerken gelen bilgi notunda matematiğe yalan söyletircesine maalesef bir şark kurnazlığıyla sadece bir polemik içeren yarım sayfalık bir bilgi notu gönderdi" dedi.
Kaya, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu grup toplantısında şunları söyledi:
"Eğer Saadet ve Gelecek Partisi olmasaydı iktidar partisi hala hamaset satmaya devam edecekti. Ama bizim "hava sahamızı askeri uçuşlara kapatın gemileri artık Filistin'e göndermeyin. Filistin'e demir-çelik olmak üzere mal ihraç ediyorsunuz. Kurt ile avlanıp çoban ile ağlamaktan vazgeçin" diye ortaya koyduğumuz hususlar iktidar partisini rahatsız etmiş olacak ki ilk başta tarafları itidale davet eden tavırları hamaset noktasında olsa dahi yavaş yavaş yükselmiş. Daha düne kadar "İsrail'in devlet olarak güvenliğini sağlamak zorundayız" diyen bir iktidar bugün İsrail'i terörist bir devlet olarak ilan etmek mecburiyetinde kalmıştır.
"DEVLET DEVLETE AİT OLAN HER ŞEYİÖZELLEŞTİRDİ, SİVİL TOPLUMU İSE KAMULAŞTIRDI"
Ey iktidar sahipleri siz niçin hava sahalarınızı hala İsrail uçaklarınıza kapatmıyorsunuz? Siz niçin İsrail gemilerine hala ambargo uygulamıyorsunuz? Siz niçin ticaret gemilerinize hala ambargo uygulamıyorsunuz? Siz İsrail'e "bu ülkenin herhangi bir borcu olmadığını" söylüyorsunuz ama iktidar olarak sizin İsrail'e ve sizi destekleyen uluslararasıçevrelere çok büyük borçlarınız olacak ki bu konuda herhangi bir adım atamıyorsunuz. Avrupa ülkeleri olmak üzere bir çok ülkede insanlar meydana aktı ama Türkiye'de "Aman iktidarımız, Cumhurbaşkanımız zarar görmesin" diye sivil toplum kuruluşlarımızın önemli bir kısmının meydanlara dahi çıkamadığı bir süreci üzülerek birlikte yaşıyoruz. Bu iktidar, devlete ait olan her şeyi özelleştirdi, sivil toplumu ise kamulaştırdı. Artık bir sivil toplum değil bir kamu toplumu haline gelen bir sivil toplumumuz var.
"SİZ ŞAHSİYETLİ DIŞ POLİTİKA DENİNCE SADECE KÜRSÜLERDEN EFELENMEYİ ANLARSINIZ"
Siz BOP'a (Büyük Orta Projesi) eş başkanlık yaparsanız elbette bugün olan biteni sadece seyredersiniz. Siz şahsiyetli dış politika denince sadece kürsülerde efelenmeyi anlarsanız. Kürsülerden inince önünüze ne konulursa elbette onu imzalarsınız. Siz bugüne dek bir kez bile önce ahlak ve maneviyat düsturuna uygun işler yapmak yerine, uyuşturucu ve mafya çetelerine, sokaklarda cirit attırırsanız ve her gün bir başka sosyal medya rezilliklerine manşet attırırsanız ülke elbette bu hale gelir. Adalet açığını kapatmazsanız, bütçe açığını kapatamazsınız. Hukuk açığını gideremezseniz cari açığıönleyemezsiniz. İsraf, rüşvet, yolsuzluk düzenine son vermezseniz Ali gitse Veli gelse her gün yeni bir paket açıklasanız da ekonomiye düze çıkaramazsınız.
"31 MART'TA AK PARTİ'NİN AMPULÜNÜ SÖNDÜRMEKLE BU ÜLKEDE BU ÜLKEDE TASARRUFA BAŞLAYABİLİRİZ”
Elbette biz de ülkemizde işlerin iyiye gitmesini ve kamuoyuyla güzel haberler paylaşmayı arzu ederdik ama maalesef görüyoruz ki işler iyiye gitmiyor. Eğitimde, sağlıkta, tarım ve hayvancılıkta işler iyiye gitmiyor. İster mikro, ister makro verilerini, hangisini ele alırsak alalım işler iyiye gitmiyor. Asgari ücret görüşmeleri yaklaştı, yine açlık ve yoksulluk üzerinden tartışmalar yapılıyor ve açlık sınırının altında mıüstünde mi bir asgari ücret verelim tartışmalarıyla kamuoyu oyalanıyor. Bu şartlar altında 14 bin lira verseniz ne olur, 15 bin lira verseniz ne olur. Bir ülkede milyonlarca insan açlık sınırında ve hala altında bir ücrete mahkum ediliyorsa işler iyiye gitmiyor demektir. Memurumuz 22 bin TL, asgari ücretlimiz 11 bin 500 TL, emeklimiz de 7 bin 500 TL alıyorsa, elbette işler iyiye gitmiyor.
Önümüzdeki hafta Genel Kurul’da bütçe görüşmeleri başlayacak. Bütçede aslan payıüreticilerinin değil fazi lobilerinin, köylünün tarımla ilgilenenin değil faiz lobilerinin elinde. Dolayısıyla yatırımlara değil bir avuç iş adamlarına kaynaklarımız aktarılıyor. Siz evinizde yanan ampulü söndürmekle işe başlamazsanız, bilin ki daha büyük kalemlerde daha büyük tasarruf tedbirleri uygulayamazsınız. Onun için diyoruz ki 31 Mart'ta AK Parti'nin ampulünü söndürmekle bu ülkede tasarrufla başlayabiliriz. İnşallah 31 Mart'ta Saadet ve Gelecek Partileri olarak AK Parti'nin ampulünü hep beraber söndürerek işe başlayacağız."
ANKA Haber Ajansı